Ne kadar hızlı geçiyor zaman değil mi? Belki de siz de bu yazılarımdan takip ediyorsunuz 3 ayın nasıl geçtiğini, şaka maka neredeyse 1 yaşında olacak bizim ufaklık. İnsan zamanın ne kadar hızlı geçtiğini çocuğunun büyüme hızından anlar derler, işte öyle bir şey…
Babalara sesleniyorum, özellikle yeni baba olanlar bu bebek meselesini anlamakta epey zorlanıyorlar, “Hiç bir şey anlamadım”, “Ne zaman baba olduğumu anlayacağım” bu tip sorular çok soruluyor, çok kısa cevap vermek gerekirse en az 6 ay beklemeniz lazım beyler, ilk 3 ay zaten yok gibi, sonraki 3 ay ancak adapte oluyorlar, ama 6 aydan sonra ne zaman ki size tepki vermeye başlıyor, ufak ufak oyun oynamaya başlıyor, işte o zaman her şey çok daha anlamlı hale geliyor. 9 aylıkken daha da başka tabii. Sanıyorum yaklaşık 1 aydır ben işten eve geldiğimde çok seviniyor ve ellerini ayaklarını çırparak bunu gösteriyor, “Gel Kuzey” dediğimde kollarını bana uzatıyor, sadece onunla benim aramda olan bazı espriler var mesela, bildiğin Kuzey’le kendi dilimiz var. Dil deyince tabii ki basit şeyler, maymun taklidi, “vik vik” gibi, ama başkası yapınca gülmüyor, ben yapınca gülüyor :) Garip şekilde gurur duyuyorsunuz bu durumla, babayım artık ben çünkü.
6 Aydan Sonra Neler Değişti?
Her şeyden önce tipi epey oturuyor, yani eski fotoğraflara baktığım zaman çok daha farklı bir bebek görüyorum, şimdi yavaş yavaş çocuk olma yolunda ilerliyor. Buna açıkçası içten içe üzülüyorum bazen, çok büyüsün istemiyorum, ama zaman durmayacak. Pasaport bile aldık ona, bakalım Kasım’da ilk yurt dışını yapacak beyefendi. Bu arada onu da anlatmış olayım; bebeklere de pasaport çıkartmak gerekiyor ama vize almıyorlar. Pasaport için ne yazık ki bildiğiniz büyük parası alıyorlar, en fazla 5 yıllık çıkartabiliyorsunuz. Bu da ortalama 620TL gibi bir rakama tekabül ediyor. İşin ilginci bebek de olsa biyometrik fotoğraf çektirmeniz gerekiyor ve bir bebeğin fotoğraf makinesine tepkisiz şekilde bakması tahmin edebileceğiniz gibi çok zor. 2,5saat uğraşan arkadaşlarım oldu, neyse ki Kuzey stüdyoya girer girmez fotoğrafları çektik, o şaşkınlıkla beraber çok komik bir biyometrik fotoğrafı oldu, daha ilk fotoğrafta aldık pozumuzu. Karakolda da fotoğrafçıya bol tebrikler gitti. Sabıka kaydı olmayan bebeğimizin pasaportu 3 günde geldi :) Bu arada anne ve babanın mutlaka birlikte gitmesi gerekiyor karakola.
Beslenme: 6 aylık yazısında anlattığım gibi, BLW yöntemini uygulamaya devam ediyoruz. Bu konuda yetenekli gibi görünüyor o yüzden değişik besinlerle yola devam ediliyor. Zaten 9. aydan sonra hemen hemen her şeyi yemesine izin var. Yasak olan besinler: Bakla, patlıcan ve bamya. Sebebi tahmin edebileceğiniz gibi alerjik besinler olmaları. Söylememe gerek var mı bilmiyorum ama doğal olmayan hiç bir şeyi yedirmemek gerekiyor, şeker, tuz vb. hala yok, mümkünse hiç yok. Peyniri, yoğurdu evde yapıyoruz, olabildiğince doğal beslemeye çalışıyoruz. Alttaki videoda görebileceğiniz gibi oldukça iyi çatal, kaşık kullanabiliyorlar, hatta nedense Kuzey elle yemekten daha çok çatalla yemeyi seviyor.
Genellikle şu tür yiyecekler veriyoruz: Köfte, balık, sebze haşlamaları, sebzeli omletler, peynir, yoğurt, kefir, ayına uygun meyveler (muz, elma, üzüm vb)
Uyku: Özellikle gece uykuları daha düzenli şu anda. Gece beslenmeleri çok azaldı ve hemen hemen bitti. Akşam 8 gibi uyuyup sabah 7 gibi kalkıyor ortalama. Gece en fazla 1 kere emiyor, o da aslında biraz duygusal ihtiyaçtan. Ama gündüzleri çok az uyumaya başladı, ya 15-20dk uyuyor ya da hiç uyumuyor, tabii bu da epey zorluk yaratıyor.
Günlük Hayat: Çok daha aktif diyebilirim, artık etrafında olup bitenin farkında, seslere karşı aşırı duyarlı. Nereden ses gelirse o yöne dönüp bakıyor, müziği çok seviyor, hafifçe dans edebiliyor ve sevdiği şarkılar var. Şu anda “Sia – Cheap Thrills” ve “Fifth Harmony – Worth It” en fazla tepki verdiği şarkılar. Çok enteresan ama şarkı çalmaya başlar başlamaz tanıyabiliyor ve gülüyor. Çığlık atmaya devam ediyor, bazen gün boyu çığlık atıyor, dışarıda bir yerde oturmayı epey güçleştiriyor çünkü kimse durmadan çığlık atan bir bebeğe çok sabırlı yaklaşamıyor. Siz de zaten ebeveyn olarak baya sıkıntı çekiyorsunuz. Henüz dişleri çıkmadı, emeklemiyor da ama yattığı yerde 360 derece dönebiliyor, sağında solunda bir yerde oyuncak varsa onu alabiliyor, genelde bulduğu her şeyi ağzına sokuyor.
Sağlık: Doktorumuzu değiştirdik. Ataşehir Şifa Hastanesi ‘nden hiç memnun kalmadık ne yazık ki. Ülkenin çok iyi hastanelerinden biri belki ama beslenmede yanlış bulduğumuz öneriler ve bazı tutarsızlıklar bizi oradan uzaklaştırmaya yetti. Açıkçası kimseye de tavsiye etmiyorum. Şu anda Doktor Afşin Ünver’le birlikte ilerliyoruz, bana grip aşısı vurması haricinde kendisini sevdim :) Bebeği doğasına bırakmayı seviyor, biz de öyle düşündüğümüz için fikirlerimiz uyuştu diyebilirim. Doktorda şunu gördüm ki net cevaplar vermesi çok önemli, biz zaten anne-baba olarak gayet bilinçliyiz, her yeri okuyoruz vs ama doktora olan güven çok önemli. Sonuçta en ufak bir şey aileyi aşırı endişelendirebiliyor ve bu konuya duyarlılık çok artıyor. Bu sebeple çocuk doktorunuzu mutlaka iyi seçin, 9 kere doktor değiştiren arkadaşım var, öyle diyeyim.
Ek olarak bilgi vereyim, Kuzey şu anda 73cm ve yaklaşık 9,1kg. Boyu normalin biraz üstünde, kilosu ise normal kabul ediliyor.
Kuzey Bey büyümeye devam ediyor. 3 ayda bir yazmaya devam edeceğim, siz aralarda merak ederseniz @benkuzeyyildiz instagram hesabını takibe başlayabilirsiniz.
4 comments
Maşallah ,Allah bir ömür boyu bahtını açık etsin.Hayat sana hep güzellikleri getirsin,kaderin güzel olsun,hep saglıklı ol ve sevdiklerin daima yanında olsun güzel bebek :)
Teşekkür ederiz :)
Maşallah Allah bağışlasın…
Amin, teşekkürler