Eğer bebeğinizle ilk kez uçakla seyahat edeceksiniz, uçak yolculuğu yapacaksanız, şunu kabullenin ki bu şimdiye kadarki yolculuklarınızdan oldukça farklı olacak. Bitti o “Dergimi alır, kahvemi yudumlarım” modları. Bebekle uçak seyahati yepyeni bir dünya ve bilinmezlerle dolu. Bu konuda pek çok soru alınca uçak seyahatlerimizin başından sonuna kadar tüm yaşadıklarımızı içeren bir yazı yazmaya karar verdim.
Bebekle Uçak Yolculuğu
Uçuştan Önce/Sonra
Bebeğinizle uçağa binecekseniz, 0-2 yaş arası için bilet ücreti ödemiyorsunuz. Firmadan firmaya değişmekle birlikte 30-35 TL civarı bir ek ücret ödüyorsunuz ve bebeğinize ayrı bir koltuk tahsis edilmiyor. Her ne kadar koltuk verilmese de bilet alım sürecinde yine de bebeğinizin bilgilerini verip yolcu olarak kayıt yaptırmanız gerekiyor. Bizim ilk yolculuğumuzda acemiliğimize geldi ve bunu yapmadık. Sonrasında uzun uzun çağrı merkezi konuşmaları yapmak zorunda kaldık. Diyelim ki bizim yaptığımızı yaptınız ve bebeğinizin bilgilerini işletmediniz, o zaman da alana gittiğinizde check-in öncesinde seyahat edeceğiniz firmanın bilet gişesine giderek ödemenizi yapıp, ardından check-in işleminizi yaparak sorununuzu çözebilirsiniz.
Eğer puset /ana kucağı ile birlikte seyahat edecekseniz, uçağa binene kadar yanınızda bulundurma ve alanda uçağınızı beklerken kullanma şansına da sahipsiniz. Ancak yine de check-in sırasında pusetiniz/ana kucağınız olduğunu bildirip onun için de el bagajı etiketi alacaksınız ve uçağın kapısında görevlilere teslim edeceksiniz. Yolculuk sonunda da yine firmadan firmaya değişmekle birlikte ya uçaktan çıkış anında ya da valiz teslim noktasında pusetinizi geri alacaksınız. Biz pusetimizi birkaç kere alanın ortasında kaderine terk edilmiş halde yerde öylece yatarken bulduk, o yüzden inişte gözünüzü dört açmanızda fayda var.
Uçuş Sırasında
Uçakta yerinizi aldıktan sonra da kabin görevlileri sizin kemerinize bağlanan bebek kemerini ve bebek can yeleğini ayrıca teslim edecekler. Bebek kemerini kendi kemerinizden geçiriyorsunuz (Zincir gibi düşünün) ve ardından bebeğinize bağlayarak güvenlik için gerekli önlemi almış oluyorsunuz.
Şimdiye kadar verdiklerim uluslararası havacılık kurallarından doğan teknik bilgilerdi şimdi gelelim işin asıl boyutu olan bebekle başa çıkma kısmına.
En mükemmeli uyuyan bebektir :) Eğer uyku saatine denk getirebilir ve uçağa uykulu binmesini sağlarsanız motor sesi tam bir uyku ortamı hazırlıyor. Ama diyelim ki uyumadı, o zaman geliyor tavsiyeler:
- Bebekle uçak yolculuğunda asla unutulmaması gereken en kilit nokta, iniş ve kalkışlarda bebeğinizin kulağının basınç değişiminden etkilenmemesi için emme refleksini aktif tutmaya çalışmanız gerekiyor. Eğer bebek emiyorsa en ideali bebeği anneye devretmek, ancak emmeyen bir bebekse de emzik-biberon gibi araçlar yoluyla da bunu sağlamaya çalışmanız sizin için çok faydalı olur.
- Bunun yanı sıra uçaklar özellikle kışın çok sıcak oluyor ve bizimki gibi sıcaktan nefret eden bir bebeğiniz varsa, kalın giysiler yerine ince ince birden fazla kat giydirerek önlem almalı ve gerektiğinde katmanları azaltmalısınız.
- Bebeğiniz eğer ek gıdaya geçtiyse ve yemekle arası iyiyse yanınıza atıştırmalıklar alarak da oyalanmasını sağlayabilir ve vakit kazanabilirsiniz.
- Tabii ki bol bol oyuncak da kurtarıcınız olacaktır. Ezberinizde bol bol şarkıyla da sağlam bir sahne performansı sizleri bekliyor olacak.Bütün bunlara rağmen bebeğiniz huzursuz oldu ve ağladı mı? Olabildiğince sakin kalmaya ve onu yatıştırmaya çalışmalısınız. Eğer siz de gerilir ve stres yüklenirseniz bebeğiniz bunu anlar ve kendinizi tam bir kaos ortamının içinde bulursunuz. İnsanların bakışlarına ve “Off puf” seslerine aldırmamak gerekiyor. Unutmuyoruz ki eğer içlerinden herhangi biri Benjamin Button değilse hepsi bir zamanlar bebekti ve aynı evrelerden geçtiler. 11 ayda 4 kez İzmir-İstanbul 1 kez de İstanbul-Prag rotasında seyahat etmiş bir bebeğin ebeveyninden tavsiyeler bu kadar. Bebekle yolculuk iyi hazırlanıldığında kabus olmaktan çıkıp anılar ağacında yeni bir yaprak olarak yeni alır diyorum ve bol gezmeli, uçmalı günler diliyorum.