Kuzey büyümeye devam ediyor, ben de yazmaya devam ediyorum. Artık 1,5 yaşını biraz geçti, anne deyimiyle 20 aylık, ben bu ay meselesini hiç anlamazdım ama kendi çocuğu olunca insan her şey daha anlamlı.
1 Yaşından Sonra Neler Değişti?
Esas olanlar yaşından sonra oluyormuş. Bebeklikten çıkış, çocukluğa doğru geliş, hareketlenme, konuşmaya başlama, oturduğu yerde oturmama, oturmadığı yerde de durmama gibi faaliyetler yazımızın konusu. Sanıyorum 6 aylık dönemler bebeklerde dönüm zamanları, kendi tecrübem en azından bunu söylüyor. 6-12-18. aylar bebekler için büyük değişimlerin yaşandığı aylar oluyor. 6 aylık bebek oturabiliyor ve ek gıdaya geçiyor, 12 ayda yavaş yavaş adımlar ve dişler başlıyor ve 18de de ciddi hareketlenmeler başlıyor. Her bebeğin gelişimi illa ki farklı ama ben burada kendi yaşadıklarımızı yazıyorum.
Beslenme: Kuzey BLW yöntemi ile beslenmeye devam ediyor. Neredeyse bizim yediğimiz her şeyi yiyor. Patlıcan, bakla gibi riskli yiyecekler hala yok. Ambalajlı herhangi bir gıda yemedi, şeker, tuz vs tadını bilmiyor, dolayısıyla istemiyor da. Meyveleri çok seviyor, çilek hariç alerjiye de rastlamadık, çilek ufak kırmızı noktalara yol açtığı için şimdilik uzak tutuyoruz, zaten mevsimi de geçti. Muz hala favorisi, çok ağlayınca muz veriyoruz, öyle düşünün:)
Uyku: Geceleri artık hiç uyanmıyor, bir süredir kendi yatağında uyuyor, yatış saati ortalama 20.30, kalkış saati de 07.00. Tabii sapmalar oluyor ama ortalama olarak bu saatleri verebilirim. Öğleyin de 12.00-14.00 arasında bazen 2, bazen 1 saatlik uykular çekiyor. Zaten uyumadığı saatlerde sürekli ayakta kendileri.
Günlük Hayat: Hiç durmuyor, ama abartmıyorum, uyumadığı ve yemek yemediği her an bir aktivite, bir yaramazlık peşinde. Oyuncakla oynamayı pek sevmiyor, en çok 2 dakika tek bir oyuncakla oyalayabiliyoruz, onun dışında yaklaşık 15 gündür deliler gibi resim yapmak istiyor, aynı zamanda çizdiriyor tabii. Hayvanları çok seviyor, yaklaşık 40 hayvanı biliyor, ayırt edebiliyor. Özellikle at-eşek, tavuk-horoz gibi yakın hayvanları ayırt etmesi şaşırtıcı geliyor bana. Aklıma gelmişken şu telefon, tablet mevzusuna geleyim, geçenlerde ekşisözlükte’de anne-babaları eleştiren bir yazı vardı. Uzun zaman vermedik, ama etrafta görüyorlar, bazen o kadar çok istiyorlar ki vermek zorunda kalıyorsunuz. Biz şu anda çok ender de olsa ara sıra veriyoruz, ama istediğinde değil, ağladığında da değil. Yani kendi istediği için aldığını düşünmemesi gerekiyor. iPad’de bir hayvan bulma oyunu var, tavsiye ederim, onu oynatıyorum bazen. Günde en çok 2 kere gibi düşünebiliriz. Bunların dışında Kuzey Mayıs’tan beri yürüyebiliyor, hatta koşuyor. Dişleri 14. ayda çıkmaya başladı ve şu anda yaklaşık 10-11 dişi var. Bazen o kadar hızlı çıkıyor ki biz bile takip edemiyoruz, en azından çok ağrılı olmuyor. Sadece ilk dişlerini çıkartırken ateş yaptı, 6-7 saat 39-40 arası seyredince doktora götürdük, gözetimde kaldı. Bebeklerde ateş çok dikkat edilmesi gereken ve asla atlanılmaması gereken bir durum. Siz siz olun, 40lara yaklaşan ateş olursa mutlaka doktora götürün çocuğunuzu, ne olur ne olmaz.
Sağlık: Şu anda herhangi bir sağlık problemi yok Kuzey Bey’in. 3-4 ayda bir doktora gidiyoruz yine biz, her şey yolunda mı diye bakmak için. Boyu, kilosu ölçülüyor, aşı yapılması gerekiyorsa yaptırıyoruz. Şu anda 91cm boyunda ve 12,8kg ağırlığında. Yaşına göre biraz iri seyrediyor, hiç bilmeyen okuyucular için söylemiş olayım; 2 yaşında bir bebek ortalama 88cm oluyormuş. Bu boy, kilo olayları ebeveynleri en çok endişelendiren konulardan biri, buna konuşmayı da ekleyebiliriz. Şu anda Kuzey “Baba, anne, dede, mama, dodo” gibi tekrar eden kelimleri söylüyor, kendine ait de bir dili var, biz anlıyoruz ama dışarıdan anlaşılması imkansız tabii. Örneğin 40 hayvana da farklı bir şey söylüyor ama biz hangi hayvan olduğunu anlayabiliyoruz, buna da anne-baba olmak deniyor herhalde :) Bu arada emziği ve anne sütünü aynı anda bıraktı, bize büyük kolaylık sağladı sağ olsun, yoksa her ikisini de bıraktırmak için ciddi uğraşan arkadaşlarımız var.
Şimdilik bu kadar, bir kaç ay sonra yeni yazıyla karşınızda olacağım :)
