Kuzey Büyüyor – O Şimdi 3 Aylık

3 ay önce olmayan bir şey nasıl bu kadar hayatınızın ortasına kuruluyor veya birdenbire nasıl hayatınızı ona göre şekillendiriyorsunuz? Gerçekten çok garip ama “oluveriyor”. Ben de hem hissettiklerimi aktarmak için, hem de belki ileride Kuzey bunları okur diye buraya yazmaya devam ediyorum, edeceğim.

Daha önce hiç bebeklerle ilgisi olmayan biri olarak 3 ay içerisinde o kadar çok şey öğrendim ki sanıyorum yeni bebeği olacak olan ve olan herkese efsane yardımcı olabilirim :) Önceki yazımdan sonra pek çok olumlu tepki aldım, çoğu kız arkadaşım da “Ne kadar ilgili bir baba” vs gibi şeyler söyledi ama benim aslında şaşırdığım şey nasıl diğer babaların ufacık şeye ilgi göstermedikleri. İş-güç-para vs bir yere kadar, hayatımızda ne yapıyoruz ki? Hiç oturup düşündünüz mü? Ne kadar önemlisiniz dünya için? Sabah işe gidip akşam tv izleyip uyuyanlardan mısınız yoksa? Bir şekilde sorgulamadan yaşayıp gidiyoruz ya hani, işte o günlerden birinde hop diye bir ufaklık geliyor kucağınıza ve dünya onun etrafında dönüyor. Ağladı mı, neden ağladı, aç mı, altı mı pis, oda mı sıcak, ses mi var, uykusu mu var, çok mu fazla uyaran var, gün içinde düzeni bozan bir şey mi oldu, bu soruların hepsi akla aynı anda geliyor ve hepsi tık tık cevaplarını buluyor. Anneler, ve anne adayı bütün kadınlar bir şekilde buna çok kolay adaptasyon sağlıyorlar ama geçen yazımda yazdığım gibi biz erkekler konuya epey bir yabancıyız. Ama bebek tepki vermeye, gülmeye başladıktan sonra işler biraz değişiyor, akşam gelirken bildiğin özlüyorum. Sabah 7’de uyandırma servisi olarak da kullanabiliyorsunuz aynı zamanda, ama erteleme özelliği yok :)

40 Günden Sonra Neler Değişti?

Önceki yazımı yazalı yaklaşık 2 ay olmuş, bebekler için çok uzun bir zaman çünkü büyüme hızları inanılmaz. Kuzey doğduğundan beri 11cm uzadı 3 ayda, Tiny Love yatağın tam yarısında yatarken artık ayaklarıyla aşağıya kayıp ucunu ittirmeye başladı. (Buna bayılıyorlar bu arada)

Zaten anne-baba olarak bütün değişimleri çok yakından izliyorsunuz, bu değişimlere karşı panzehirler geliştirmek zorundasınız çünkü. Kuzey çok ağlayan ve çok gaz sancısı olan bir bebek olmadı mesela, ama belki de bizim kullandığımız ilaçlar ve yöntemler de buna neden olmuş olabilir. Tabii ki özellikle annenin güleryüzlü, neşeli ve bebeğe sürekli olumlu olması çok çok önemli, çünkü bu ufaklıklar her şeyi anlıyorlar. Anne sütünün de stresten ve olumsuzluklardan etkilendiği de bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Burada yine ipucu vermiş olayım, gaz sorunu için en önemli panzehirler; çoğu kişi tarafından bilinen ve önerilen kimyon tüketimi ve pek daha önce duymadığım ama çok işe yarayan büyülü bohça diye seslendiğim sling. “Nedir bu sling?” sorusunu soruyorsanız sizi alt başlığıma alıyorum şimdi, konumuz babywearing.

Babywearing Nedir?

Bu konu için ayrıca bir paragraf açmam lazım çünkü çok önemli olduğunu düşünüyorum. Şimdi konuya uzak erkek arkadaşlarıma detaylı açıklama yapayım; beyler bizim bebek diye adlandırdığımız canlıların aslında evreleri var, hatta 9 ay dediğimiz hamileliğini aslında 12 ay olduğunu savunan bilim insanları / doktorlar var, o yüzden bu kalan 3 aya yenidoğan dönemi deniyor. Bu yenidoğan döneminde bebek hemen hemen babayla hiç bağ kurmuyor / kuramıyor, bakıyor ama görmüyor, genellikle gülmüyor, tepki vermiyor. Bizim için zor bir dönem çünkü anne (yani eşiniz) daha önce sizin olan ilginizi artık genellikle bebeğe veriyor bu da pek çok erkeği bunalıma sokabiliyor (muş), bu dönemde pek çok sıkıntı yaşayan evlilik de var. Her neyse konumuz bu değil, bu yenidoğan döneminde bebeklerin gaz sıkıntısı çok oluyor, özellikle erkek bebeklerde daha çok görülüyor. Bunu yenmek için etraftaki herrrrrrrkes bir şeyler söyler ama önemli olan gerçekten bunu tecrübe etmişleri dinlemektir. Sling diye bir eşya var, kumaş parçası aslında ama özel, sağlam bir kumaş, bunu zaten eminim görmüşsünüzdür ve belki küçümsemişsinizdir bile, ama bebek bunun içinde anne kokusu ve teni ile rahatlıyor ve huzur buluyor dolayısıyla sling kullanımını şiddetle öneriyorum:

Neko Wrap Sling: Sevgili arkadaşım Berna ‘nın bana önerisiyle aldığım 2 babywearing eşyasından biri olan Neko, ilk 3 ay bizi her konuda çok mutlu etti ve verdiğimiz parayı kesinlikle çıkardı.

Bağlamak vs de çok zor değil, zaten videolarını hazırlamışlar, bu arada tuniko.com ‘dan satın alabiliyorsunuz.

Aynı zamanda bir de kanguru diye duyduğunuz ama şimdi zaman babywearingci arkadaşlarımızın “ergonomik kanguru” şeklinde telaffuz ettiği Boba 4G diye de bir ürünümüz var, o da şu:

Ergonomik denmesinin sebebi bebeğin oturuş şekli, bacaklarının M şeklinde olması gerekliliği ve sırta doğal duruş olan C pozisyonu vermesi… Pek çok piyasadaki daha pahalı kanguru ne yazık ki ergonomik değil. Genellikle bu tip kangurularda bebek huzursuz oluyor ve taşıyan kişiye de bel, sırt ağrıları yaşatabiliyor. Ama Boba 4G gerçekten rahat bir kanguru. Yenidoğan için altında bir yastık var, yenidoğan buraya oturup rahat ettirilebiliyor. 3 aylık olan Kuzey’e özenip baya da para verip iyi bir bebek arabası almış olsak da dışarıya sadece 2 kez bebek arabasıyla çıktık, onun dışında hemen hemen yağmursuz her günde dışarıda kanguru ile geziyor bizim Kuzey. Ben de yaklaşık 2 kilometre kanguru ile taşıdım, ne bir ağrım oldu ne de bir rahatsızlığım.

Konuya biraz fazla derin girdim yine ama hem bebeğinizle bir yere gitmenin daha konforlu hali için hem de gaz sorunlarını yenebilmek için sling/kanguru kullanımı çok önemli. Muhtemelen çok huzursuz ve ağlayan bebeğiniz slinge koyduktan yaklaşık 5 dk içerisinde uyuyacak ve siz de bunun nasıl olduğuna inanamayacaksınız. Babalar, siz de taşıyın yahu zaten 5kg ya var ya yok bebeğiniz :)

Kuzey’in 1 Günü Nasıl Geçiyor?

3 aylık bir bebek neler yapar diye sorarsanız; bir düzen oturtmaya çalışıyoruz, bebekler düzenli yaşamı çok seviyor ve düzenin dışına çıkınca bundan rahatsız oluyorlar, e haliyle de ağlıyorlar. Öncelikle genel olarak söyleyebileceğim şu, bebeğinizle çok fazla uyaranın olduğu alışveriş merkezi, pazar yerleri vs gibi kalabalık ve bol ışıklı yerlere gitmeyin. Daha çok yürüyüş yapabileceğiniz temiz havalı yerler onun gece daha rahat uyumasını sağlayacak.

Iyi haftasonlari :) 

A video posted by Kuzey Yildiz (@benkuzeyyildiz) on Apr 2, 2016 at 1:54am PDT

Hep aklıma biz diye konuşan kadınlar/erkekler geliyor bunları yazarken, değinmeden geçemeyeceğim. Çoğu anne blogunda da görüyorum ve bana çok komik geliyor açıkçası, zaten baba blogu hemen hemen hiç yok :) Sabah 6da kalkıyoruz, gazımızı çıkarıyoruz, güne başlıyoruz vs vs… O bebek bir birey artık, bunu kabul etseniz iyi olur…

Kuzey’in bir günü şöyle geçiyor:

07.00 – Kalkış (Emme + takılmaca)

09.00 – Uyku

10.00 – Uyanış (Emme + takılmaca)

11.00 – Uyku

12.00 – Uyanış (Emme + takılmaca)

14.00 – Gezme zamanı (Kanguru veya sling ile yürüyüş; bu sırada uyukluyor)

15.30 – Eve Dönüş

17.00 – Uyku

19.30 – Baba eve gelir, Kuzey uyandırılır

20.30 – 21.00 – Gece uykusu

Gördüğünüz gibi gün boyu oldukça fazla uyuyoruz (!) :) Uyanık olan zamanların hepsinde hafif gülmeler, agulamalar, kendi kendine konuşmalar ve bazen mızlamalar bolca. Ama özellikle gece uyku düzeni olduğu için bu zamana kadar çok sorunlu bir bebek olmadığını söyleyebilirim (Tü tü tü tü) Her gün fotoğraflarını çekiyorum, bolca video çekmeye de çalışıyorum ama önceki 3 aya bakınca mesela yeterince profesyonel fotoğrafını çekmediğimi de düşünüyorum, öyle çabuk büyüyorlar ki bazen geriye dönüp bakınca zamanın değerinin yeterince farkında olmadığımızı da düşünüyorum. Şimdi yarın 3 aylık fotoğraf çekimini yapıcaz ve en büyük sorunumuz “Fotoğrafta ne giyecek?” Darısı tüm anne-babaların başına… Sonraki yazımda görüşmek üzere!