Aynasız Röportajlar II- Sony A7

Genel hatları ile aynasız makineleri yorumladığımız Hangi Aynasız Fotoğraf Makinesi yazımızdan sonra aynasız makineleri kullanan yetenekli fotoğrafçılar ile yaptığımız röportajların ikincisini sizlerle paylaşıyoruz.

Bu haftaki konuğumuz kendisini fotoğraf çekmekten ve ekipman denemekten keyif alan birisi olarak tanıdığımız Kadir Irkin

– Merhaba Kadir

Bize kendinizden ve fotoğraf geçmişinizden bahseder misin ?

– 2o yıllık Tekstil Mühendisiyim, fotoğrafı hobi amaçlı sürdürüyorum ve böyle kalması için de uğraşıyorum. Aramıza para girmesin istiyorum :) Ne yazık ki babamın aldığı Zenith ile başlamadım, gittim kredi kartımla efsane Pentax’ımı aldım,onu da Canon-Nikon popülerliğine inat aldım zaten. 7-8 yıldır Dslr ile fotoğraf çekiyorum, Dslr alınca başlangıç için milat oldu tabi. Ondan öncesi kompakt veya filmli makineler ile çekilmiş anı fotoları. Hayatta insan bir iz bırakmalı, bir şey anlatabilmeli, kimi yazar,kimi çizer, ben de fotoğraf olarak bu dili kullanmak istiyorum. Sanal ve basılı yayın yapan dergilerin bir çok sayısında yazı ve fotoğraflarım yayınlandı. Sergi gibi şeyleri çok büyütmüyorum gözümde, zaten artık sürekli sanal ortamda  foto paylaşıyoruz, bir de bunları az kişinin uğrayacağı bir salona tıkmaya gerek yok sanırım günümüzde.

– Bu aralar aktif olduğun projeler ve fotoğraf dernekleri var mı?

– Ciddi çapta proje ile uğraşmıyorum, yarışmaları ana hedef koymayı sevmiyorum ama bazı yarışmalara heyecan olsun diye katılıyorum. Hiç bir derneğe üye değilim.

– Ne tarz fotoğraflar çekmekten hoşlanıyorsun ve bu fotoğraflar için aynasızlar yeterli mi ?

– Aslında tek cümle ile bu makineler benim için üretilmiş diyebilirim. Daha çok gezi-belgesel-sokak türü fotoğrafları çekmeye çalışıyorum. Ve bu tarz çekimler için aynasızlar mükemmel bir tercih. Çektiğim kişiler genelde büyük makinelere karşı daha farklı yargılarda bulunuyor, sürekli kaygılı bir çekim süreci oluyordu. Gazeteci misiniz, hangi TV’ densiniz, belediyeden misiniz, hangi kurum adına geldiniz gibi meslek soruları. Kentsel dönüşüme veri toplamak için çekim yaptığımızı zannedip sorgulayan çok olmuştur. Bu hep diyalog kurmayan fotoğrafçıların yüzünden oluştu belki de, habersizce tele ile uzaktan çekerek insanlar ile nasıl kaynaşılır? Ama artık kullandığım makine aynasız olunca konu ile aramızdaki o kalın soğuk duvarlar aşıldı, karşımdaki daha rahat oldu. Halkın ve ne yazık ki fotoğrafla uğraşanların büyük bölümünün halen yanlış bir şekilde kanıksadığı büyük makine iyidir, büyük makine profesyoneldir safsatası devam ediyor. Büyük kasa araba merakı vardı eskiden(bknz : tempra) , artık daha küçük, daha ergonomik, daha donanımlı, ekonomik arabalar tercih ediliyor.

– Aynasız modellerden önce DSLR vb makineler ile tecrüben oldu mu ? Oldu ise sana göre aynasızın avantaj veya dezavantajları neler ?

– Hemen hemen her marka Dslr deneyimim oldu, aslında biz ilk hatayı bu 2 türü birbirine muadiliymiş gibi davranarak yapıyoruz. Ben sayfalar dolusu aynasızı övsem de, ileride doğa ve kuş çekimi için gidip hızlı bir DSLR almak isteyeceğim. Benim için aynasız seçiminde en belirgin özellik taşınabilirlik, hafiflik. Evde bir bavul fotoğraf ekipmanım olsa bile herhangi bir anlık konu ile karşılaştığımda yanımda makinem olmadıktan sonra hiç bir işime yaramaz. Ağır Dslr ler ve onların ağır lensleri ile bütün gün boyunca sokak sokak dolaşmak korkunç bir eziyet. Bir kere sağlık için bile uygun değil. Ama stüdyosunda tripod üzerinde sürekli çekim yapan biri için bu ağırlık meselesi belki hiçbir zaman sıkıntı yaratmayacak. Belki böyle bir arayışa bile gerek kalmayacak. Bisiklete, motosiklete binip, sırt çantasının içine bir aynasız atıp dolaşmak bambaşka bir şans. Şu an kullandığım sistemde setim çok hafif, bütün gün boynumda asılı olsa bile rahatsız etmiyor. Fotoğraf çektiğim kişiyi rahatsız etmiyor. Karşı tarafın soruları rahatsız etmiyor, bir parçam gibi her zaman yanımda daha ne avantajı olsun.

– Hangi aynasız makineleri kullandın ? Farklı modeller kullandıysan aralarında bizim için kıyaslama yapabilir misin ?

– Sony nin APS-C aynasızlarını kullandım, diğer markaların aynasızlarını arkadaşlardan alıp kullandığım kadar bilgim var. Benim Sony ‘i tercih etmem de en büyük sebep ilk full frame sensörlü lensi değişebilir aynasız makine, sırf bu özelliği ile tarihe geçecek zaten. Sony çılgın bir marka, hayatını ARGE ye adamış bir marka, sürekli bir teknolojik yenilik getirmek gibi amaçları var, bende bu teknoloji ile uğraşmayı seviyorum. Marka fanatikliğim yok, şu an FF aynasız beklentimi sadece Sony karşılıyor. Zaten yıllardır hayalini kurduğum makine türü de buydu.

– Aynasızların lens çeşitliliği sana göre yeterli mi ? Hangi lensleri kullanıyorsun 

– İnsanlar aynasızlara öcü gibi baktığı için lens olayının farkında değil. Bir de yıllardır insanların aşamadığı set kurma mantığı, 10mm den 300mm e kadar her açının dolu olmasını arzu eden büyük bir kitle var. Hiç bir mm açıkta kalmamalıymış? Nasıl bir tarzdır bilen yok. Bu karmaşık, sebepsiz beklenti aynasızları lensi olmayan bir tür pozisyonuna sokuyor. Aynasız sistemde lens-sensör arası mesafe kısa olduğu için, araya adaptör takmak suretiyle dünya üzerindeki tüm lensleri kullanabilirsiniz. Elinizdeki eski harika bir lensi tekrar hayata döndürmek çok keyifli bir duygu, hem de ayna çarpması falan filan gibi kaygılar olmadan. Ayrıca Sony’de yer alan manuel kullanım zenginlikleri mükemmel (fokus peaking) ,Ebay’den 10-20 dolara adaptör alıp, sandıktaki her tür lensinizi tekrar hayata döndürebilirsiniz. Eski konica, minolta , olympus, yashica,zeiss lensler tekrar hayat buluyor. Bayonet değişikliği nedeniyle artık çöp olan lenslerin hepsi tekrar kullanılabilinir oldu mesela. Ben şu an Voigtlander 40mm kullanıyorum, Leica için üretilen M bayonet bir lens ,ve adaptör ile kullanıyorum. Autofokuslu Lens çeşitliliği tabii Dslr ye göre düşük olacaktır. Bir kere zoomlu lens çok fazla olmayacaktır. Açık diyaframlı lensler biraz büyük olmak zorunda, dolayısı ile sistemde büyük olmayacak optimum diyaframlar tercih ediliyor.Ama tecrübe kazandıkça daha küçük lensler yapılacaktır. Leica, Vl, Zeiss  ve Pentax zamanında çok yapmış minik lensler.

– DSLR sistemde olup, aynasız da olmayan lensler sence neler?

Dslr sistemde sırf vizör için gereksiz kocaman bir ayna var ,artık EVF vizörlerin çok başarılı olması sebebiyle vizör derdi de kalmadı. Benim açımdan Dslr de şu an geniş açı ve tele avantajı var. Aynasız sistemde ağır, büyük lensler abes kaçacağı için açık diyaframlı çok lens beklentimiz yok, 400mm-500mm lens isteyen kişinin bu sistemi kötüleyip, bana uygun değil demesi komik oluyor zaten. Artık insanların bu makine tür zenginliğini kabul etmesi lazım, Nasıl birçok araç türü var, kimisi yolcu taşıyor kimisi yük. kimisi tek kapılı havalı, kimi ekonomik mütevazi. Bu yüzden onları nasıl artık birbirine muadil olarak görmüyorsak fotoğraf makinesinde de yapmak lazım.Ben hatchback araba alacağım ama iş içinde kullanacağım,yük taşıyacağım diyen olmaz mesela.

– Teknik olarak senin gözünüzde aynasızlar çekmek istediğiniz fotoğraf için yeterli mi ?

– FF sensörlü aynasız çıktıktan sonra artık ben hayalimdeki makineyi buldum dedim. Yine söylüyorum ileride spor,kuş gibi performans isteyen makineler kullanmak istersem başka adrese gideceğim. O sorunun cevabı aynasız olmayacak tabi ki.Bir de insanların bu makine elime küçük geliyor cümleleri, bir zamanlar koca FF makineleri ekstra olarak battery grip ile kullanıyorlardı. Kimi elime otursun diye tercih ediyorum kimi pil için derdi ama bence büyük görünsün diye kullanan daha çoktu. O yüzden o tip büyük iyidir diyen arkadaşlar boşuna aynasızları araştırmasın.

– Aktif fotoğrafçı olarak aynasızların gelişimini nasıl buluyorsunuz ? Sence yolun neresindeler?

– İlk çıktıkları zaman bir hayal kırıklığı yarattılar,ama özellikle sony-fuji-olympus 3 lüsü , çılgın bir cesaret ile canon-nikon elindeki büyük pastadan pay kapmaya başladılar. Özellikle Fuji ve Oly inanılmaz bir sempati topladı, modelleri çok şık olduğu için epey beğeniliyorlar. Özellikle Fujinin film döneminde kalma karizmasını makinelerinde ki Retro havayla devam ettirmesi inanılmaz artı getirdi ona. Özetle yanınızda her zaman makine olsun da ,ne marka olursa olsun.

– Yeni aynasız makine almak isteyenlere Kadir ‘in önerileri nelerdir ?

Fanatik olduğunuz marka ne olursa olsun , uzun zamandır  kullandığınız yıllanmış setiniz ne olursa olsun hiç durmayın bir tane aynasız makineniz mutlaka olsun. Markası önemli değil, canon un çıkardığı aynasızda mesela fiyatı ile ilgi çekiyor ,gidip yüksek fiyata kompak almaktansa tek lens ile aynasız alın derim.

– Seni tanımak isteyenler için paylaşabileceğin sosyal medya ve portfolyo siteleri var mı ?

Facebook hesabım  http://www.facebook.com/kadirirkin1

Facebook foto paylaşım sayfam  http://www.facebook.com/kadirirkin

500px teki hesabım http://500px.com/kadirirkin

Bu güzel röportaj için çok teşekkür ederiz.