Zaman çabuk geçer diyorlar ya, az önce saydım bugün 44. gün olmuş. Bir ay geçince bu yazıyı yazayım diyordum, iş güç bilirsiniz, ancak oturup konsantre olabiliyorum. Yeni doğan ile ilk zamanlar nasıl geçiyor, ne yapıyor, ne ediyor, bu yazımda yaşanmışlıklardan bahsedeceğim :)
Önceki yazımda doğuma kadar olan süreçten bahsetmiştim hatırlarsanız, neyse ki sorunsuz şekilde doğum gerçekleşti ve biz eve geldik. Eve geldikten sonra ise benim için tam bir muamma idi. Pek bebekler veya çocuklarla daha önce ilişkim olduğu söylenemez. Hatta çoğu erkek gibi bebekleri tutmaktan biraz korkarım, ufacık şey düşer müşer… Kendi çocuğun olunca öyle diyemiyorsun tabii hastanede tutuşturdular zaten hemen, nasıl tutacağımı hızlıca öğrendim. Size anlatmazlarsa diye söylüyorum, bir elle poponun altından bir elle de ense-kafa karışımı bir yerden tutmak gerekiyor, zaten o kadar küçük ki avuçiçi kadar kafası oluyor yenidoğanların.
İlk 30 Gün
İlk 30 gün ve sonraki günler olarak ayırmam lazım sanıyorum çünkü 30dan sonra biraz daha farklı davranışlar gözlemledim ben. Her bebek farklı olabilir belki ama okuyup araştırmayı fazlaca sevdiğimden olsa gerek tüm gelişim süreçlerini, hangi gün ne yapabiliyor şeklinde izlediğimden gelişiminin normal olduğunu düşünüyorum Kuzey’in. Zaten sürekli doktor kontrolünde olduğu bir süreç bu. Ben tabii baba tarafı olarak anlatıyorum hikayeyi, eminim anne tarafı bambaşka anlatacaktır. İlk günler yenidoğan sadece duruyor, uyuyor, emiyor, ağlıyor ve altına yapıyor. Duruyor derken gerçekten sadece duruyor. Fotoğraf çekimlerinden biliyorum, eğer yenidoğan fotoğraf çekimi yapacaksanız ilk 15 günde yapmanız gerekiyor, çünkü ilk 15 gün bebek nasıl koyarsanız o şekilde duruyor, elleri, kolları, bacakları her yeri için düşünebilirsiniz. Pozu veriyorsunuz ve o şekilde kalıyor. Tabii bunun gerçekleşebilmesi için güzel bir gününde olmalı. Güzel bir gün ne demek bebekler için? Uykusunu almış, karnı tok, ortam 22-23 derece, oda havalandırılmış diyebilirim kısaca. Bebekler için genelde oda sıcaklığı abartılır. Hatta küçükken bile hatırlıyorum eğer bebekli bir eve gideceksek, evin “bebekli” olduğu için sıcak olduğuna inanılır ve ona göre giyinilirdi. Ama pek doğru değilmiş, ilk bir kaç gün biz evi ortalama 26-27 dereceye getirmek için uğraştık, maksat bebek üşümesin, ama ev cehennem gibi oldu, biz hasta olduk :) Kuzey doğduktan 6 gün sonra, veya hastaneden çıktıktan 3 gün sonra ilk doktor kontrolü vardı, kontrole gittiğimizde doktorun oda sıcaklığının 22-23 derece olduğunu görünce şaşırdık, sorduk, araştırdık ve olması gerekenin bu olduğunu gördük. Yani bebeğiniz olursa sıcaklığını normal hale getirin. Bir derece aldık, hatta Weewell WHM130 adı da tavsiye etmiş olayım, üzerinde tarih, sıcaklık, nem gibi bazı bilgiler var. Odanın nemi 45-55, sıcaklığı 22-23 derece, geceleri 23-24 derece arasında olması gerekiyor. Tabii rakam delisi olmaya gerek yok ama ideali buymuş. Biz de hala buna dikkat ediyoruz. Aynı zamanda odayı sık sık havalandırmak da gerekiyor. İlk doktor kontrolünde ne oluyor diye sorarsanız aslında temel kontroller uygulanıyor. Önce bebek besleniyor mu diye bakıyor doktor, tabii önce altı alınıyor, sonrasında sadece bez kalacak şekilde teraziye konuyor ve kilo alıp almadığına bakılıyor. Kuzey 3100gr doğmuştu, hastaneden çıkana kadar 2770gr kaldı, şaşırmayın erkekler, doğumdan sonra ödem oluyor ve bu ödemi atınca bebek kilo veriyor. Bu arada not olarak ekleyeyim, yeni doğan genelde çok uyuyor, 2-3 saatte bir uyandırıp beslemeniz gerekiyor ki sarılık olmasın. İlk kontrolde Kuzey 2840gr oldu, bu onun yeterli beslendiğine delaletmiş, ilk başta zaten çok küçük olduğundan çok kilo da alamıyor. Ama anne sütünün yeterli gelmesi anlamında tek değerli bilgimiz bu. Bu arada Kuzey sadece anne sütü ile besleniyor. Mama durumunu bilemiyorum. İlk kontrolde aynı zamanda bazı kan verme işlemleri olması gerekiyor, bunların bazıları sağlığı için, bazısı ise devletin istediği örnekler. Kan alınırken ben bakamadım ama, bana söylenene göre topuktan 5 tane noktayı dolduracak şekilde kan alınıyormuş. Bunlar zeka testi içinmiş, sonra bir de elinin üstünden kan alınmış, o da yenidoğan sarılığı için. Sarılık da ilk başta risk oluşturan bir şey ama anladığım kadarıyla günümüzde kolay atlatılan bir hastalık, çünkü doktorlar konuşurken bunu hiç önemsemiyorlardı. Her neyse Kuzey’in de bir miktar sarılığı çıktı ama takip edilecek dedi doktor, henüz göbeğinin de düşmediğini ekleyeyim.
Sonraki kontrolde (14.01.2016) Kuzey Bey, 3kg olmuş haldeydi, emiyor, emiyor, emiyordu. Yine temel kontroller yapıldıktan sonra aynı zamanda sünnet için de kan vermesi gerekiyordu. Biz aslında doğduktan bir gün sonra sünnet ettirmek istedik ama kan pıhtılaşma değerleri uygun olmadığı için sonraya ertelenmişti. Yeni doğanlar için sünnetin tavsiye edilme tarih aralığı ilk 7-10 gün. Sonrasında bebek hareketlenmeye başladığı için biraz daha zor oluyormuş. Erkek çocuğu olanlara da tavsiye ederim, biz çok endişeliydik ama sorunsuz bir süreç oldu, sanıyorum sünnet olduğunu bilmedi bile… Zaten 3-5 gün içinde de tamamen geçiyor, sadece bir krem sürüyorsunuz her altını açtığınızda. Bu kontrolde aynı zamanda sarılık riskinin de geçtiğini gördük, her şey güzel görünüyordu, anne sütü yetiyor, kilo alıyor, emiyor ve huzurlu görünüyordu. Pek ağlama sızlama da yoktu. Bu arada ortalama günde 8-10 kere altı alınıyor, not olarak ekleyelim. Ayın 21indeki kontrolünde sünnetin sorunsuz olduğu, her şeyin normal gittiğini gördük, bu arada 3350gram ölçüldü. Yani bir haftada ortalama 350gram aldı, zaten çok küçük olduğu için gözle de görebiliyorsunuz. İlk 15 günden sonra biraz değişiklikler başlıyor, doktorumuz da bize ilk gaz ilacını verdi ve günde 3 kere 10 damla verebileceğimizi söyledi, ama tabii bizim böyle bir sorunumuz şu anda yoktu. Derken 16-17. gün gibi ağlamalar başladı, ayakları kendine doğru çekiyor, uykudan huzursuz şekilde uyanıyor vs. Bunlar hep gaz belirtisiymiş, bu gaz ilacı da (Sab Simplex) kullanılmaya başlandı. Hatta sonraki günler de epey devam etti, bazen 1 saat sakinleştiremedik, denemediğimiz şey de kalmadı.
Bebek Ağlıyorsa Ne Yapmalı?
İşte o kritik soru. Ağlıyor ve susmuyor mu? İşte size liste:
- Altı temiz mi?
- Gaz durumu nasıl?
- En son ne zaman, ne kadar emdi?
- Kıyafetleri oda sıcaklığına uygun mu?
Bunların hepsi sorunsuz görünüyorsa şunları deneyin:
- White Noise açın. Nedir derseniz App Store veya Google Play veya Youtube’a yazın, onlarca uygulama ve video göreceksiniz. Bebeğin anne karnındaki sese yakın sesler duyarak sakinleşmesini sağlıyoruz aslında.
- Kulağına yüksek şekilde “Şşşşşşt” diye seslenin, üstteki etkiyi yaratıyor.
- Kucağa alıp pışpışlayın, gezdirin, şarkı söyleyin. Şarkı söylemek çok etkili oluyor, benim gibi şarkı söylemeyi seviyorsanız zaten çok zevkli.
- Emzik verebilirsiniz. Bu mesele biraz karışık olsa da biz emzik verdik, ve işe yaradı. Emziğe çok karşı olanlar ve hiç karşı olmayanlar var. Bu sizin kararınız olacak. Ben araştırdığım kadarıyla zararı olduğunu görmedim.
30 Günden Sonra
Bebeğiniz 30. günden sonra bariz şekilde hareketlenmeye başlıyor. Görme tepkileri artıyor, gösterdiğiniz bir şeye bakabiliyor veya sesin geldiği tarafa doğru dönebiliyor. Gece-gündüz farkını anlayabiliyor, anlamıyorsa da anlatmanız lazım yoksa uykusuzluktan zombiye dönebilirsiniz. Tabii anneler bu kısımda çok daha ön planda çünkü doğduğundan itibaren deliksiz uyku diye bir şey olmadığı için dayanıklı olmaları gerekiyor. İyi beslenmek ve her zaman olumlu düşünmek hem kendi sağlığınız hem de bebeğin sağlığı açısından çok önemli. Bebek gaz sancısı yaşarken bile olumlu olmak gerektiği sık sık yazılıyor. Dolayısıyla sizin hissettiklerinizi bilin ki bebeğiniz de hissediyor. Bebeğiniz zaman zaman anlamsızca ağlayabiliyor artık. Aç olmasa, gazı olmasa, uykusu olmasa bile ağlıyor. Çok ağlıyor, hatta bazen katılabiliyor bile. Bu tip durumlarda bazen insan kendini çaresiz hissetse de oluyor bunlar, herkese de olmuştur, o yüzden sabırlı olmak gerekiyor. Bir de siyah beyaz şeylere karşı fazlaca ilgileri oluyor. Bizim salonda benim çektiğim bir fotoğraf var, bizden çok ona bakıyor diyebilirim, bunu görünce ben de internetten araştırıp Monozebra diye kartlar aldım. Bunlar hayvan kartları ve bebeğin ilgisini çekebiliyor. Her neyse, bazı atak dönemleri var bebeklerin, bu atak dönemlerini de araştırıp öğrenebilirsiniz. iPhone ve iPad için “The Wonder Weeks” diye bir uygulama var, bunu indirip takvim olarak tüm atak dönemlerini ve bu atak dönemlerinde ne yapılması gerektiğini okuyabilirsiniz, çok yararlı bilgiler var. Mesela şu anda açıp baktım, sıradaki atağın gelmesine ortalama 10 gün var, o atakta bebeğiniz artık yalnız olmadığını fark etmeye ve çevresindekilerden etkilenmeye başlıyormuş. Ellerini fark ediyor, şaşırıyor ve onları çevirebildiğini anlıyormuş vs vs.
Yardımcı Ekipmanlar
- Ev içi ısısı: Weewell WHM130
- Bebek bezi: Prima Premium Care
- Islak mendil: UniBaby
- Pişik Kremi: Desitin
- Bebek yağı: Burt’s Bees Baby Bee
- Şampuan: Sebamed
- Emzirme yastığı: Mycey
- D Vitamini: Devit-3 (3.günden sonra günde 1 kere 3 damla)
- Bağırsak florasını düzenlemek için: Biogaia (Günde 1 kere 5 damla)
- Ayakları ısınsın diye: Ayağının altına acı elma yağı (Günde 1-2 kere 1er damla)
Sözün Özü
Aslında kısa bir yazı için başlamıştım ama internette o kadar çok yanlış bilgi var ki, ben başımızdan geçenleri özetlemek istedim, böyle detaylı yazılmış blog da pek yok, sorular olursa artık bu tip yazılar da devam edecek malum, sonrakinde cevaplarım da. Kuzey büyüyor, zaman hızlı geçiyor, bol bol fotoğraf, video çekmek lazım…
4 comments
Eczacı ve fotoğrafla ilgilenen sizi de sıkı takip eden biriyim.. Devit paraben içerir yerine monovit ya da decatabs öneririm. Kanserle ilişkilendirilen paraben onlarda yok. Diğer konu Bebek şampuanı ve yağı.. Biobaby öneririm atopik cilt olmasını önler Bebek cildinin doğal bariyerini korur.. Acı elma yağı bilinenin aksine bebeklerde halüsinasyon yaptığı için kullanılmamalıdır. Bu yüzden günlerce yığın bakımda kalan bebekler var.. Bebek yağını yenidoğan biobaby tercih ederseniz içinde fermente ceviz yağı zeytin yapı ve bitki özleri var. Rahat bir uyku uymasına yardımcı olur. Sağlıkla büyütün :) benim bebeğimde bugün 29günlük, ablası 26aylık..
Teşekkür ederim Bahar Hanım, söylediklerinizi değerlendireceğiz… Rahat uyku önemli :)
Yaşayarak öğrenmek böyle birşey işte ☺️ Her geçen gün onlarla yeni bir şey öğreniyoruz,onlarla büyüyoruz.Bir oğlan anası olarak seni kutluyorum çoğu babanın bunlardan haberi bile yok ????
Teşekkürler Gamze, ilgileniyoruz :)