🥴 Kariyerin Çöpe mi Gidiyor? Öğrenmeyi Öğrenmek #28

Selamlar sevgili okur, iki haftadır bülten gönderemiyordum tatil nedeniyle, bugün oldukça dolu bir içerikle yeniden karşındayım. Bu süreçte “Bülten nerede?” diye soran herkese çok teşekkürler, bültenin takip edildiğini görmek ve hissetmek çok güzel ❤️

Bugünkü bültende bulacakların:

  • Kariyerini çöpe mi atıyorsun?

  • Öğrenmeyi öğrenmek

  • Haftanın Tweeti

  • Mutlaka Al

  • Yeni iPhone’u Tasarla

Başlayalım…


Kariyerini Çöpe mi Atıyorsun?

Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir makale yine benden çok planlı birini görmemi ve aynı zamanda işe karşı yeni bir bakış oluşturmamı sağladı. Bazen makaleyi okuyana kadar o düşüncelere zaten sahip olduğumu düşünsem de okuduktan sonra çok daha yerli yerine oturmuş olduğunu hissediyorum, bu da o zamanlardan biriydi. Konu bir iş yerinde çok uzun süre çalışmakla ilgili. Bu konuyu ele almak istememin bir nedeni de çok sevdiğim 5 Kişi email bülteninin yazarı sevgili Eray’ın “Kendimizi ifade etmek zorundayız” yazısı sonrası oldu. Eray bülteninde diyor ki:

“İnsanlar olarak hepimiz yalnızca yaratıcı olma olanağıyla değil, aynı zamanda yaratıcı olma ihtiyacıyla da doğarız.

Kendimizi ifade etmek zorundayız.

Verilecek tek karar ne söylemek istediğimiz ve hangi araçla söylemek istediğimiz.

Bir şirket kurarak mı?

Bir ürün icat ederek mi?

Bir web sitesi tasarlayarak mı?

Bir makale yazarak mı?

Bir aşı geliştirerek mi?

Bir resim çizerek mi? 

Ben buna kişisel olarak inansam da etrafımda bunu görmüyorum, insanlar kendilerini ifade etmek zorunda olduklarını -bence- düşünmüyorlar. Bu kanıya nasıl vardım? Konuşuyorum, dinliyorum, senin de vardır etrafında sürekli şikayet edenler ve hiç bir şey yapmayanlar. İnsanlar genellikle bir şey yapmamak istiyor, bir şey yapmadan kolay yoldan para kazanmak, pasif gelir elde etmek, uyurken de para kazanmak, gezmek, eğlenmek, fotoğraf çekilmek ve instagram’da paylaşmak istiyor. Bu üstteki soruları o konuştuğum insanlara sorsam büyük ihtimalle daha önce hiç düşünmedikleri bir duruma yol açacağım çünkü böyle bir ihtiyaç duyduklarını sanmıyorum. Türkiye’de zaten çok ciddi bir özgüven problemi var, belki bu şekilde yetiştirildiğimizden de olabilir, hep “Yapamam, şu bile yapamadı ben nasıl yapayım, işimden ayrılırsam uzun süre iş bulamam, otur oturduğun yerde senin olduğun yerde olmak için kıvranan binlerce insan var, Dünyayı sen mi değiştireceksin” cümlelerini duyuyoruz. Yeni bir şey yapmaya kalkarsan da hep nasıl o işin olmayacağını anlatırlar, müthiş bir pesimistlik var her yerde. Yine de bazı insanlar var ki bu pesimistlikten kendilerini alıp başka bir noktaya koyuyorlar, gelişmeye, geliştirmeye çalışıyorlar, üretiyorlar. Ürettiğin zaman zaten para da arkasından geliyor. Tatildeyken genç bir arkadaşımla tanıştım, yaşı 16-17… Akıllarda hangi okula gideyim, hangi mesleği tercih edeyim konuları olunca ben de sordum hedefin nedir diye. Doktor olacağım, en güzel maaş onda, döner sermayeden de şu kadar gelse ayda bu kadar elime geçer gibi cümleler kurdu. Bu kadar detay bilmesine şaşırarak ona da şöyle söyledim: “Para asla amaç olamaz, sen çalışırsın, zaten üretirsen para arkasından gelir.” Elbette o yaşta bunu anlamayabiliriz ama ben bu düşünce yapısını yaş bağımsız gördüğüm için bu satırları yazıyorum.

Complacency is cancer

Bu sözü duymuş muydun hiç? Türkçeye çevirecek olursak: “Rehavet, rahatlık, memnuniyet kanserdir” diyebiliriz. Vurucu değil mi? Eğer bir iş yapıyorsan ve bu işte hep aynı şeyleri yapıyorsan, gelişmiyorsan, etrafını geliştirmiyorsan, hep aynı insanlarla arkadaşlık yapıyorsan, farklı şeyleri merak etmiyorsan, Dünyada neler olup bittiğini takip etmiyorsan, çok şey kaçırıyorsun demektir. Bu nedenle çalışanlar için kritik dört soru soruyoruz kendimize:

  • Başarı: Son üç ay içerisinde kayda değer ve rakamlarla ispat edebileceğim bir başarım var mı?

  • Etki: Son üç ay içerisinde CV’me yazacağım etkileyici bir durum oldu mu?

  • Gelişim: Gelecekteki hedeflerime ulaşabilmek için hangi özelliklerimi geliştiriyorum? Son üç ay içerisinde geliştirebildim mi?

  • Komunite: Şirketime güveniyor muyum, iş arkadaşlarımla olmaktan hoşlanıyor muyum?

Cevaplarının %50’den fazlası hayırsa, ve ben kendimi geliştirmek isteyen biriyim diyorsan bence bu iş yerinde çalışıyor olmayı bir kere daha düşün. Muhtemelen kendine bahaneler yaratıyorsundur: “Biraz daha sabretmeliyim” , “Daha yeni başladım.” , “Şu giderse çok daha iyi olacak.” , “Daha 2 yıl bile olmadı” gibi. Bu soruları dönem dönem kendine sorarsan daha net kararlar almanı kolaylaştıracaktır.

İşi Bırakmak Zorunda Değilsin!

Bu yazdıklarımdan işi bırakmak zorunda olduğun tabii ki anlaşılmasın. Eğer bu yazı bir ışığa yol açtıysa değişmek istiyorsun demektir, değişim de zaten farkındalıkla başlar. Dolayısıyla bu sorulara cevap bulabilecek aksiyonları yine sen kendin alacaksın, yoksa iş değiştirmek hiç bir şeyi değiştirmeyebilir de. Bazen de bahaneler yaratırız çünkü, kendimiz her şeyi yapmışız gibi tüm suçu şirkete atarız.

Benim tecrübem bir şeylere ulaşmak istiyorsan çalışmalısın diyor, ben tersini hiç görmedim. Azimli olmalı, kolay vazgeçmemeli, ülke gündemine kapılmamalı, kötümser olmamalısın. Eğer kafanda bir iş varsa geciktirme, şimdi başla, daha güzel bir zaman yok.

Öğrenmeyi Öğrenmek

Bu hafta sevgili yazılımcı arkadaşım Eray’la bülten üzerine konuşurken onun da kesinlikle yazmasını istemiştim, sağolsun beni kırmadı ve “Öğrenmeyi öğrenmek” üzerine oldukça detaylı bir makale yazdı, onunla seni başbaşa bırakıyorum:

“Öğrenme kişi için doğumdan ölümüne kadar süren süreçleri kapsar. Öğrenme nedir sorusunun sözlükteki cevabı “belli durumlar ve sorunlar karşısında tepki ve davranış oluşturma, gerektiğinde bunları değiştirip yenilerini edinebilme yeteneği” diye geçer. Fakat öğrenme durumu kişiden kişiye oldukça değişkendir. Bunu daha fazla açmak adına yazının konusunu (aktif olarak birilerine yardımcı olmaya çalıştığım) “öğrenmeyi öğrenmek” olarak seçtim.

20 yıldan fazla süredir kod yazıyorum. Bir çok farklı dilde geliştirmeler yaptım. Birbiri ile çok alakasız disiplinlerde değişik öğrenme süreçleri geçirdim. 30 yaşımdan sonra bir müzik aleti çalabilmeye, müzik prodüksiyonuna, fotoğraf çekmeye, yeni bir dil edinmeye ve yepyeni bir teknolojiyi en ince ayrıntısına kadar öğrenmeye kendimi adadım.

Blockchain alanında geçtiğimiz ocak ayında bir karar alıp paylaşımlar yapmaya başladım. Alan ile ilgili içerik ürettikçe ince detayları bilmediğimi ve aslında daha iyi öğrendiğimi keşfettim. Birilerine bir şeyler öğretmenin ne kadar zor olduğunu yine bu süreçte yaşadım. Çünkü örneğin bir üniversiteli arkadaş paylaşımımdan etkileniyor ve bana yardımcı olmam konusunda mesaj yazıyor. İlk 10-15 gün gerçekten hevesli şekilde yardımımla ilerliyor. Sonra devamı gelmiyor. Sorguladığımda ise aldığım cevaplar hiç değişmiyor.

  • Abi kız arkadaşımdan ayrıldım.

  • Abi aile evine döndüm. Çalışamıyorum.

  • Abi sınavlarım başladı.

Tek tek baksam liste uzayıp gider. Bu şekilde pes edenlere hep bahaneleri dış etkenlerden oluşuyor. Vermesi gereken emeği vermiyor. Dışardan ilaç gibi bir şeyin verileceğini ve hepsini hemen öğreneceğini sanıyor. İlk karşılaştığı tümsekte hemen vazgeçiyor.

Oysa ben ilk yazılıma başladığımda doğru dürüst kaynak bile yokken bir soruna çözüm bulabilmek adına günlerce uğraştığımı bilirim. Hala hiç bir şeyi tam olarak bildiğimi iddia edemem. Bilgim yoksa bilmiyorum demeyi doğru bulurum. Fakat öğrenmem gereken bir şey varsa onu öğrenmek için elimden gelen çabayı gösteririm. Tabi amacım burda benim yaşadığım süreç değil sizin bu yazıdan faydalanıp nasıl öğrenmeyi öğreneceğinizi keşfetmenizdir.

“Gelecegin cahili okumayan değil; nasıl öğreneceğini bilmeyen kişi olacaktır.”

Alvin Toffler

Dünyanın artık online eğitim dönemine doğru sürüklendiği bir noktada yapacağımız şey zaten bir video izlemek, makale okumak ve onu uygulamak üçgeninde yer alıyor. (Bu benim tecrübem böyle bir kural kaide yok.)

Niteliklerimizi Geliştirelim 💪

  1. Motivasyon: Öğrenme isteğimizi sürekli canlı tutmayı, öğrendiklerimizi hayatımıza tatbik edip, bundan keyif almayı başararak sağlayabiliriz. Bu sebeple her fırsatta öğrendiğimiz bilgileri hayata geçirmenin yollarını aramalı ve fırsat bulduğumuzda iyi değerlendirmeliyiz.

  2. Yeni Bilgileri Mevcut Bilgilerin Üzerine İnşa etme: Yeni öğreneceğimiz bir bilgi, mevcut bilgilerimizin üzerine inşa edilemiyorsa, ya öğrenmeye hazır değiliz ya da bir ön öğrenmeye ihtiyacımız var demektir.

  3. Bilgiyi Örgütleme: Bilgiyi başka bilgilerle ya da kavramlarla ilişkilendirmek gerekir.

  4. Bilgiyi Kullanma: Öğrenmenin kalıcı olabilmesi için öğrendiğimiz bilgileri yeri ve zamanı geldiğinde kullanmalıyız. Kullanılmayan bilgi zamanla unutulur.

  5. Etkili Öğrenme Stratejilerinden Faydalanma: Öğrenilen konuya ve hedeflere uygun öğrenme stratejileri öğrenip kullanırsak daha etkili bir öğrenme gerçekleşir.

  6. Üstbilişsel (ileri hafıza ve analiz) Stratejiler Kullanma: Öğrenmek için yaptığımız planı sürekli gözden geçirip, işleyip işlemediğini kontrol etmek gerekir. Eğer işlemiyorsa başka bir yol denemeliyiz.

Kaynak: https://insanvehayat.com/ogrenmeyi-ogrenmek/

Burada alıntıladığım bölümü kendi öğrenme sürecim için hikayeleştirmek istiyorum.

Uzun bir zaman önce iş için python yazılım dili ile bir proje geliştirmem gerekiyordu. Her ne kadar yazılım biliyor olsam da pyhton diline tamamen yabancıydım. Motivasyon’umu para kazanacak olmak doğrudan sağladı. Üstelik yeni bir dil öğrenecek olmam da beni heyecanlandırdı. (1. madde) Önceden yazılım biliyor olmam eski bilgilerimin üzerine inşa etmemi kolaylaştırdı. (2. madde) Eski bildiklerim ile yeni öğrendiklerimi ilişkilendirmenin yolunu aynı sonuca ulaşacak şekilde iki dilde kod yazarak sağlamaya çalıştım. (3. madde) Ara sıra unutmamak adına ufak tefek kodlar yazmaya hala devam ediyorum. (4.madde) İşte en önemli konu kendi stratejinizi belirleme. Benim stratejim, ekranı ikiye böl, solda video sağda editörü aç. Videoyu durdur-başlat ile izle, yapılan işlemi birebir uygula. Sonra aynı konunun makalesi varsa bul farklı yoldan tekrar aynı şeyleri yap. Yaparak-yaşayarak öğrenmek benim için en kalıcı öğrenme yöntemi. (5. madde) Tabii ben doğru yöntemi kendim için buldum ama bunun işlemediği durumlarda oldu. O zaman da doğrudan o video, o konu, öğrenilecek mesele ile ilgili farklı yollara sapmaktan çekinmedim. Ya da en başa dönüp konunun bir tık öncesinde öğrenmem gerekenlere eğildim. (6.madde)

Öğrenmeyi Öğrenme” Nedir? Tanımlayalım ✍️

Bilgi kişide bir değer oluşturmuyorsa bunun hiçbir değeri yoktur. Öğrenmeyi öğrenmedeki asıl amaç: kişinin kendini ve yeteneklerini tanıması, algı özelliklerini öğrenmesi, öğrenme prensiplerini bilmesi, bilgiyi neden, nereden, nasıl ve niçin alabileceğini bilmesi, duygularını ve duyularını, öğrenmede kullanmasıdır. Bu bilgilerle; öğrendiği bilgilerin yükü altında ezilmeyen, öğrendiklerini kontrol edebilen, denetleyebilen, sorunlarla başa çıkabilen, onları yorumlayıp, analiz edebilen, yeni bilgiler talep eden, öğrenmiş olduklarının eksiklerini görebilen, eksik veya zayıf yönlerini, gediklerini nasıl ve ne şekilde tamamlayacağını bilebilen, kendi kararlarını kendi verebilen, çalışma ve öğrenme tekniklerini bilen ve aktif olarak kullanan insanlar yetiştirmek öğrenmeyi öğrenmenin temel amacıdır. Öğrenmeyi öğrenmek, öğrenilen bilgilerin altında ezilmeden, bilgiyi araç olarak aktif kullanmayı gerektirir.

Alıntıladığım yazının devamını mutlaka okuyun: https://mail.baskent.edu.tr/~21293301/öğrenmeyi öğrenme.html

Kendi Kendimize Öğrenmeyi Deneyelim 🏋️

Eğer öğrenmeyi öğrenebilirsek bu yolla belleğe yerleştirme ve bellekten geri getirme gibi bilişsel özelliklerimizi geliştirmiş olacağız. Bu sayede öğrendiğimiz şey her ne ise kolay ve kalıcı öğrenmeyi sağlamış olacağız.

Konfiçyus der ki;

  • Ne duyduysam, unuttum.

  • Ne görürsem, hatırlarım.

  • Ne yaparsam, anlarım.

Birçok insan, öğrenmesi gereken doğru şeyleri doğru bir şekilde seçemiyor. Pek çoğunun bir öğrenme planı, öğrenme programı, öğrenme hedefleri yoktur. Siz bunu yıkmak için kendiniz ile bir yarış içerisine gireceksiniz. Bundan yola çıkarak;

  • Öğretmen olduğunuz bir senaryo düşünün.

  • Konuyu veya alanı belirleyin. (Yazılımcı olmama rağmen tasarım tarafımı güçlendirmek istiyorum. Figma ile mobil app tasarımı yapmayı bir başkasına öğreteceğim.)

  • Motivasyonunuzu belirleyin. (Para, mesleki kariyer, dil her ne ise bunu görebileceğiniz bir yere yazın ve yapıştırın. Yaptığım tasarımları digital ürün haline getireceğim ve satacağım v.s gibi)

  • Konu ile ilgili ön araştırma gerçekleştirin. Ön koşul olan yetenekleri veya durumları belirleyin. Eğer zaten ilgili bilginiz varsa es geçebilirsiniz. (Ben hiç bilmediğim için “Mobil app tasarımları nasıl yapılır?”)

  • Bu araştırma esnasında bilgiler hafızanıza yerleşiyor mu? Okuduklarınızı veya konu başlıklarını not edin. Video izlemek, yazı okumak veya podcast dinlemek hangisi sizi daha motive edici ilerliyor? Hangisi ilginizi ve merakınızı daha fazla uyandırıyor? Bunu daha eğlenceli hale nasıl getirebilirsiniz? (Yüksek ihtimalle video izlemek daha merak uyandırıcı olacaktır. Ama salt videoyu açayım 40 dk izleyeyim öğrenirim diye düşünmeyin. Çünkü öğrenmek istiyorsanız mutlaka uygulama yapmanız gerekiyor.)

  • Kendinize konu ile ilgili soruları sormaya başlayın. Soru sormak zorundasınız. Neyi anlamaya çalışıyorum? Hangi değerli bilgileri almaya çalışıyorum? Belli bir amaçla öğrendiğinizde, öğrenmeye daha çok dahil olursunuz ve ayrıca öğrendiklerinizi daha çok hatırlarsınız. Ön koşul konularında aklınızda kalanları ve sorularınızı yazın. (Yazmak ilk etapta size yorucu ve sıkıcı gelecek. Biraz daha sabredin. Ben çok kez yazıp tekrar başa döndüğümü biliyorum.)

  • Ön koşulları tamamladınız. Artık ana konuya geçebilirsiniz. (Figmada tasarım nasıl yapılır?)

Buradan sonrasını ben kendi yaşam sürecimde not ettiklerimden getireceğim.

  • Konu ile ilgili bilgiler toplandı mı? Bilgiler işleniyor mu? Öğrendiğimi anladım mı? Figma ile app tasarımı oluşturabildiğimde hedefim net mi? Mutlu muyum?

  • Konular ilerliyor mu? (Evet) Neler öğrendim? (Öğrendiklerimi yazıyorum) Eğlenceli mi? Mutlu muyum?

  • Eksiklerimi gördüm mü? (Evet, tasarım yeteneğim yok. O zaman yapılmışları kopyalayarak üretmeye çalışacağım.) İlerleme var mı? (Evet)

  • Ana konu başlıklarını çıkardım mı? Component oluşturabiliyor muyum? Kağıt üzerine yazdıklarımı çıkarabildim mi? (Evet)

  • Youtube da yapılan bir çizimin kopyasını yapabilir miyim? (Durdur yapılanı uygula, tekrar yap.)

  • Artık anlatmaya başla. Yazabildiğiniz ve üretebildiğiniz kadar birine anlatır gibi içerik üretin. Paylaşmanıza gerek yok. Başkasına anlatmaya çabalarken öğrenmeyi öğrenme yolculuğunda başka bir keşfe çıkmış olacaksınız. Kendinizi bildiğiniz için anlatmanın zorluğunu ve neye ihtiyacınızın olduğunu belirleyebileceksiniz. Karşılaştığınız tümseklerden korkmayın bir süre sabredin hepsinin geçtiğini göreceksiniz. Bir diğer ailevi, maddi veya manevi sizi yıkacak ve dünyanın akışında yolunuzdan alıkoyacak onlarca sebebiniz olabilir. Ama 5 yıl sonra umrunuzda olmayacak meseleler için de kendinizi öğrenme sürecinden geri koymayın. Çünkü ara verdiğinizde az buçuk öğrendiklerinizi de unutmuş olacaksınız. İstikrar, motivasyon ve kendinize inanmanız en önemli sac ayaklarıdır.

Bu ilk bülten yazımdı açıkcası nerelere nasıl değinmem gerektiğini bile seçemedim. 🥹 Yazmayı öğrenmek bu bülten sonrasında benim için bir meydan okuma olacak. 🏃‍♂️ Umarım sizlere ufacık bile olsa faydası olur. 🙏 Başka konularda görüşmek dileğiyle… Tahir bana yer ayırdığın için ayrıca teşekkürler 👋

Haftanın Tweeti

Bu Tweeti çok sevdim ve bir yere not aldım, hiç bilmediğim bir şeyi bana öğretti, pek çok ülkede 100-200bin $ karşılığında vatandaşlık alınabiliyor ve yıllık yaklaşık 15-20bin $’lara yaşanabiliyormuş. Özellikle dijitalsen ve nomad yaşam ilgini çekiyorsa bence not al.

Mutlaka Al

Youtube Premium. Bunca zamandır neden almadım bilmiyorum, neden denemedim bilmiyorum ama bu kadar çok kullandığım bir ürünü reklamsız olarak kullanabilmek muhteşemmiş, arka planda çalışma özelliğini de bir o kadar kullanıyorum. “2-3 reklam izlerim ne olacak?” diyordum ama 20TL için katlanılacak dert değil, alın / aldırın, bu tip ufak dertleri silin atın.

Yeni iPhone’u Tasarla

Apple’ın yeni lansman tarihi yaklaşıyor, iPhone 14 yolda, her ne kadar ülkemizdeki fiyatları artık iyice uçsa da hala en çok satan telefon. Telefon demek de ne kadar doğru artık bilemiyorum, bu cihazlar hayatımızın merkezinde oturuyorlar. Komik ama eğlenceli bir siteye denk geldim, kendi iPhone tasarımınızı yapıyorsun, en son da Tim Cook senin adına sunuyor, dene bence :)

https://neal.fun/design-the-next-iphone/

Bugünlük bu kadar :) Bültende olması gerektiğini düşündüğün konuları, düşüncelerini benimle paylaşırsan çok sevinirim. Bu epostaya cevap yazabileceğin gibi sosyal medya kanallarından da bana ulaşabilirsin:

twitter.com/tahiryildiz

instagram.com/tahiryildiz

Sevgiler,

Tahir

0 Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like
Devamını Oku

BMW 1.16 & 1.18 Detaylı İncelemesi

Yazı İçeriği Hide Genel Bakışİnceleme Koşullarıİkinci El mi Sıfır mı SorunsalıAracı Alım Sırasında Başımdan GeçenlerBenzinli mi Dizel mi?BMW…
Devamını Oku

50mm mi 85mm mi Almalı?

Yazı İçeriği Hide Ne Yapmak İstiyorsunuz?Alternatiflerimiz Neler?f/1.8 lensler:f/1.4 lensler:f/1.2 lensler:50mm mi 85mm mi?Peki 50mm f/1.4 mü almalı yoksa…