Fujifilm X-T1 İncelemesi

Söz konusu aynasız fotoğraf makineleriyse Fuji ‘nin başarısını bilmeyen yok. Fuji ‘nin aynasız fotoğraf makinelerindeki en güçlü temsilcisi Fuji XT1 ‘i de aldım, inceledim, artısıyla eksisiyle size anlatmak istiyorum. Bu yazımda genel düşüncelerimi bulacaksınız, bir sonraki yazımda da yaptığım ufak bir ISO testini paylaşacağım.

İncelemeyi de makineye sahip olan 2 kişi ben ve Halil İbrahim Duran beraber yazdık, ikimizin de düşüncelerini yazının içinde bulacaksınız.

Genel

Daha önce blogda hatırlarsanız Fuji X100S incelemesi yapmıştım, o da çok beğendiğim bir makineydi ama lensi değiştirilemiyordu. Yine de önündeki lens oldukça kaliteliydi. XT1 ise benzer özelliklere sahip ve lensi değiştirilebiliyor yani zaten iyi olan bir makineyi daha geliştirmişler gibi düşünebilirsiniz, veya lens değiştirmeye ihtiyaç duyuyorsanız X100S ‘i zaten düşünmüyorsunuzdur ama aradığınız makine Fuji X-T1 olabilir.

H.İ:  Daha önce sadece meraktan elime alıp bir iki dakika kurcaladığım aynasızlar dünyasına hızlı bir giriş yapmış oldum. Öncelikle dslr gövdeden sonra oyuncak almışsınız gibi bir his veriyor. Yine de gövdenin alaşım yapısından dolayı nispeten dslr gövdelere göre hafif olsa da emsali plastik kasalı aynasızlardan biraz daha ağır. Köşeli yapısı, üstte bulunan üç ayrı kadran düğmesinin keskin tasarımı, üzerindeki yazı fontları ile retro hissini sonuna kadar yaşatıyor, öyle ki arkada ekran olmasa dijital olduğunu bile söylemek çok zor. Hatta geçen gün bir arkadaşım “Filmlerini kendin mi banyo yapıyorsun?” diye sordu, “Bu makine dijital” diye cevap verince çok şaşırmıştı.

İlk kullandığımda ve çektiğim ilk portrede yüz tanıma sistemi ile ortak çalışan af sisteminin bu kadar kararlı netlemesi beni en çok şaşırtan şey olmuştu. Yazı devamında değineceğiz ama kısaca şöyle söyleyeyim 5D Mark III üzerinde canon EF 100mm f2.8 L Usm lens ikilisi ile netleyemediğim kadar kesin ve keskin netlemeyi Fuji X-T1 ve 23mm ikilisi yaptı.

Kısa bir süre Sony Nex serisini kullanma imkanım olmuştu ve açıkçası pek de beğenmemiştim. Ama bu makine hakikaten bir başka olmuş; hatta baya baya olmuş. Aynasız makinede ilk alışmanız gereken şey aynanın olmamasından ötürü makinenin elinizin içinde ayna hareketi ile titrememesi. Fuji özeline gelirsek, bu marka bence değeri fazla anlaşılamamış, büyük markalar gibi piyasa malı yapmayan bir marka. Gövdesinde kullanılan malzemeler gerçekten kaliteli hissettiriyor. Bu makine ile uyumlu lenslerden bende bulunan biri kit biri sabit odaklı iki lense de baktığımda onlar da bir Zeiss olmasa da kesinlikle Canon lenslerimden daha kaliteli hissettiriyor. Bir kere 18-55 f2.8-4 lens hiçbir emsali gibi değil, metal bayonet, metal dış ve iç gövde olmasına rağmen yine de ağır değil, her aralıkta hızlı netleme yapabilen keskin bir lens. Bu lensi kalite olarak sigma 17-70 f2.8-4 OS HSM lense benzetiyorum, kesinlikle diğer 18-55 lenslerle aynı cümlede bile kullanmam. 23mm f1.4 lensin verdiği bokehler Canon 35mm gibi, çok güzeller; gövdesi çok iyi kalite hissi veriyor, af performansı çok çok iyi, bu lensi kesinlikle tavsiye ederim. Eğer bir zoom bir sabit ile başlayacaksanız kesinlikle bu ikili ile başlayın.

Makineyi açtığınızda çok çabuk bir şekilde kullanıma hazır hale geliyor. Yüksek performans kapalı iken 0.5 sn’de hemen poz çekebilirsiniz. Uykudan uyandırmak için ise denklanşöre basmak gerekiyor. Bazen açma tuşu ile daha hızlı kullanıma hazır hale geldiğini düşünmüyor da değilim.

Unutmadan video ile ilgili önemli bir detay belirteyim maksimum 14 dakika uzunluğunda Full HD 60fps hızında video çekebiliyorsunuz. Bunu da bir video editör programı ile 20fps olacak şekilde 1/3 x slow motion yapımında kullanabilirsiniz.

Teknik Özellikler

• 16.3MP APS-C X-Trans CMOS II Sensör
• EXR Processor II (işlemci)
• 0.5″ 2,360k-nokta 0.77x OLED Vizör
• 3.0″ 1,040k-nokta dönebilir LCD Monitor
• Full HD 1080p Video kaydı @60 fps
• Dahili Wi-Fi özelliği
• Hava koşullarına dayanıklı gövde
• Saniyede 8 kare çekim
• Dahili EF-X8 hot shoe flaş

Görünüm

XT-1 sanırım bu zamana kadarki en eski görünümlü makine, OMD ‘de de benzer şeyleri hissetmiştim ama bu seferki sanırım olmuş, makineyi gören en az 3 arkadaşım filmliye mi döndün gibi sorular sordu. Özellikle üst kısımda bulunan rakamlar bu eski görünümü destekleyici nitelikte. Eminim ki retro görünümden hoşlanan herkesin hoşuna gidecektir. Zaten Fuji tasarım noktasında özellikle seviliyor, retro tasarımları kullanıcılar bir şekilde sevdiler ve siz deyin moda ben diyeyim trend, bu şekilde de devam edeceğe benziyor.

 

 Ergonomi

XT1 ‘in tutuşu çok güzel, bence hala bir DSLR kadar rahat değiller ama şu ana kadarki aynasızlar için benim elime en iyi oturan makine oldu. Çok hafif olmaması da bunda bir avantaj, çünkü ağırlıktan kurtulalım derken kullanılan basit malzemeler bu sefer de kalite algısını kaldırabiliyor, Fuji XT-1 ‘de bunu çok güzel ayarlamış.

Makinenin ön tarafında fazla tuş yok, lens takıp çıkartma tuşu ve netlemenin sürekli veya tek kareye göre yapılma butonları en çok kullanacağınız tuşlar olacaktır. Ama üst tarafı adeta ayar cenneti. Eski makinelerde sıkça görebileceğiniz ISO kadranı benim en sevdiğim kadranlardan oldu, aynı zamanda enstantane için de benzer bi kadran var, pozlama için de en sağda bir kadran var. Yani 3 tane yuvarlak ayar kadranımız var. İsterseniz tabii otomatikte de kullanabiliyorsunuz. Aynı zamanda ölçüm değerleri de enstantane kadranının altında bulunuyor, değiştirmesi gayet rahat. Diyafram lensten değiştiriliyor ki bu gerçekten manuel hissini iyice veriyor. Ben lenslerdeki diyafram halkasını biraz fazla gevşek buldum yalnız bunu eklemeliyim, bence çok hafif daha sıkı olabilir veya belki ufak bir butonla bu ayar aktif hale gelebilir.

Makinenin arka kısmı sade tutulmuş, büyük bir ekran ve sağda tuşlar sizi karşılıyor. Bence bu kısımdaki, yani sağdaki tuşlar biraz kalitesiz hissi veriyor, basmak biraz zor, parmaklarınız kalınsa daha da zorlanabilirsiniz. Hemen makinenin sağ alt kısmına “Made in Japan” ibaresi yerleştirilmiş durumda, bu da özellikle bizim gibi biraz güven problemi olan ülke kullanıcıları için güzel bir referans. Vizörün de DSLR makinelerin çoğunda olduğu gibi artık XT-1 ‘de de orta olduğuna da dikkat çekelim, vizör oldukça aydınlık ve kullanımı rahat. Yan tarafta SD kart girişinin bulunduğu yerin dokusu biraz daha farklı, tahmin edeceğiniz gibi daha az kaygan bir yapı kullanılmış, bu arada tek SD kart girişi bulunuyor.

 

H.İ: Öncelikle belirteyim benim ellerim pek de ufak değiller. Dslr gövdeden sonra biraz ufak gelse de hakimiyet hiç de zor değil.  Sağda bulunan grip kısmı kavrayışı kolaylaştırıyor. Yine de bu kısım küçük gelirse Fujifilm X-T1 için özel üretilmiş metal MHG-XT el gribini takabilirsiniz. Bu dikey çekim gribi ile karıştırmamanız gereken bir aksesuar; bu grip takılı iken bataryayı çıkarıp takabileceğiniz bir boşluğu bulunuyor, sadece makineyi yatay tutarkenki gribi biraz daha genişletirken alt tarafa ayrıca grip olarak eklenmiyor. Yani makineyi alta doğru boyutunu büyütmeden tutuşu iyileştirmiş oluyorsunuz.

Onun haricinde ikinci batarya ve dikey kadraj için üzerinde Shutter, AF-L ve AE-L butonları olan VG-XT1 kodlu el gribini alabilirsiniz. Bu grip içerisine ekstradan bir batarya daha takabiliyorsunuz. Bu grip takılı iken sağ el serçe parmağınız boşa çıkmamış oluyor. Benim gibi gribe alışık büyük elliler için iyi haber.

Menü ve Tuşlar

H.İ: 

Makinenin menüsünü çok beğendim. 5 ayrı çekim seçenekleri başlığı ve 3 ayrı temel ayarlar seçenek başlığı atanmış. Her bir başlık ayrı bir grup ayar barındırıyor. Bu gruplu menü yapısı 5D Mark III ‘de de çok hoşuma gitmişti.

Makinenin üzerinde üç ayrı kadran ve bunların ikisinin altına yerleştirilmiş iki tane de bilezik var.

Bunlardan vizörün solunda kendiliğinden dönmemesi için merkezden kilitli iso kadranı var. L(100)’den sonra direk 200 isodan başlayarak ve 1/3 oranında katlamalı artarak 6400 isoya kadar rakam ile tanımlanmış olan kadranda son olarak H1 ve H2 var; bunlara şu üç hassasiyetten herhangi ikisini atayabiliyorsunuz: 12800, 25600, 51200 ISO. Iso kadranının altındaki bilezikte perde çalışma şekline karar vermenizi sağlayan bir bilezik var; bu bilezikte basamaklama, hızlı seri, yavaş seri, tek poz, çoklu pozlama, gelişmiş filtreler ve panoramik çekim özelliklerinin bulunuyor. Bunlardan özellikle multi exposure özelliğinin bir önceki makinem canon eos 6D’den daha güzel çalıştığını söyleyebilirim. Advanced filters özelliğinde ise her biri birbirinden eğlenceli 13 ayrı yaratıcı filtre seçebiliyorsunuz.

Vizörün hemen sağında perde hızını ayarlayan kadran ve onun altında ölçüm modunu ayarlayan bir bilezik var. Süreli çekimlerde 1sn – 1/4000sn arasında seçim yaptığınızda makine Enstantane Öncelikli özelliğinde çalışıyor, T ve B seçeneklerinde 1sn den uzun çekimler yapabiliyorsunuz. T seçili iken zamanı denklanşörün altında konumlu olan tekerlek vasıtası ile yapabiliyorsunuz. Bu kadranda A seçildiğinde ise diyafram öncelikli moda geçmiş oluyorsunuz. Kadrandaki istisnai olan tek ön tanımlı hız 1/180x yazan hız; bunun sebebi de makinenin flaş senkron hızı 1/180 sn olması; onun haricinde 1/3 katlarında artarak gidiyor. Bu kadranın altında ölçüm modunu ayarladığınız bilezik var. Temelde tüm dslr makinelerdeki gibi olsa da bu makinenin öne çıktığı nokta, bence, 256 alandan TTL ölçüm yapabilmesi. Bu ölçüm ve makinedeki yazılım sayesinde de pozlama ve beyaz ayarı şimdiye kadar kullandığım en başarılı sonuçla karşılaşmama ve bir o kadar da şaşırmama neden oluyor. Makinenin jpg çıktısı bile direk kullanılabilecek seviyede neredeyse.

Her iki yüzüğün de ön kısmı çıkıntılı yapılmış, bunlar kolayca dönmüyor ama yine de kadranı döndürürken dikkat edin, bazen beraberinde yüzüğü de döndürmüş olabiliyorsunuz.

En sağdaki kadranda poz telafisi ayarı var. 1/3 artışlarla +3 – -3 arasında poz telafisi verebiliyorsunuz. Ben çok hafif az pozlanmış sevdiğim için -1/3 ‘te kullanıyorum ama bu tamamen kişisel zevk.

Ayrıca makinenin ön ve arka yüzünde bulunan tuşların yerleşimi bence çok iyi ayarlanmış. Bir çok ayarı gözünüzü vizörden ayırmadan yapabiliyorsunuz. Tek kusuru tuşların birazcık küçük olması, özellikle ekranın sağ tarafındaki yön tuşları; en zor basılan tuşlar bu dört tuş.

Makinenin ön yüzünde lens mountunun sol alt tarafında odak motoru ayar mandalı var, bu mandalla tek odak, sürekli odak ve manuel odak seçeneklerini seçebiliyorsunuz, ben bu ayarı genelde S yani single-tek odakta tutuyorum.  Lens mountunun sağ alt tafında mount kilidi bulunuyor. Bu kilidin üst tarafında ön tanımlı olarak macro ayarı bulunan fonksiyon tuşu bulunuyor; makinemizde bu fonksiyon tuşlarından 6 tane var. Elektronik bakacın sol tarafında diyopri ayarı da unutulmamış. Açma kapama tuşu denklanşörü çevreliyor. En son olarak üstte fn/wi-fi tuşu bulunuyor. Makinenin ön yüzünde denklanşörün alt tarafında bir ayar tekeri bulunuyor, arka aksinde bir tane daha bu tekerden var; manuel çekimler haricinde pek de bu tekerlere ihtiyacınız olmuyor. Makinenin arka yüzünde vizörün solunda ve ekranın üst kısmında playback ve silme tuşları, sağ tarafında AE-L ve AF-L tuşları bulunuyor. Ekranın sağ tarafında focus assist (playback yaparken zoom), Q , disp/back, menü ve dört yön tuşu bulunuyor.

Daha önce kısaca bahsettiğim gibi 6 adet fonksiyon tuşu bulunuyor; bunlar makinenin ön yüzünde sağ üstte 1 adet tuş, makinenin üstünde fn / wi-fi tuşu ve arka yüzeyde 4 yön tuşu. Ön tanımlı görevler şöyle:

Ön yüzeydeki tuş: Basamaklama ve gelişmiş filtreler (sol üst bilezik ADV konumundayken çalışıyor)

Üstteki tuş: Wireless özelliğini çalıştırıyor (kesinlikle olmalı) Üst yön tuşu: macro modunu çalıştırıyor

Sol yön tuşu: Film benzetimi özelliğini çalıştırıyor (çok eğlenceli sonuçlar veriyor)

Sağ yön tuşu: Beyaz ayarı (kelvin ayarı dahil var)

Alt yön tuşu: Netleme alanı ve çerçeve benzetimi seçimi

Ayrıca bu 6 fonksiyon tuşuna; alan derinliği önizleme, otomatik duyarlılık kontrolü, zamanlayıcı, imaj boyutu, imaj kalitesi, dinamik aralık, AF modu, özel ayarlar, akıllı yüz tanıma, RAW/Jpeg seçici, diyafram ayarları tanımlanabiliyor, tanımlamak için atama yapacağınız tuşa 3sn kadar basmanız yeterli, çıkan menüden istediğiniz özelliği hemen tanımlayabilirsiniz.

Bu tuşlardan bir tanesine özel ayarları atamak isteyebilirsiniz, bir çok full frame gövdede bile 3 ‘den fazla olmayan kişisel ayarlar (creative mod) sayısı bu makinede 7 tane düşünülmüş. Olabilecek neredeyse tüm alışkanlıklarınızı ön tanımlamak mümkün.

Vizör ve LCD

H.İ: 

EVF – yani elektronik bakaç gerçekten güzel tasarlanmış, sırf bu bile ayrı başlıkta incelenmesi için bir sebep.  Özelliklerine kısaca bakarsak:

Öncelikle gayet parlak ve 2,360k pikselden oluşan oled ekranda piksellenme hiç yok. Bakaç 0.77x büyütme oranına sahip. Görüntüyü saniyenin 1000’de 5’i hızda alabiliyorsunuz; bu gecikme insanın algılayabileceği bir süre değil. Bakacı, sağ yanındaki viewmode tuşuna basarak, EVF only, LCD only veya ortaklaşa çalışacak şekilde kullanabiliyorsunuz; ortak çalışırken bakacın alt tarafına entegre olan sensör gözünüzü yaklaştırdığınız zaman LCD otomatik kapanıp bakaca görüntüyü aktarıyor, bu ana kadar bakaçta görüntü olmuyor.

Bakaç ve LCD içeriği için de bir ayar düşünülmüş: tam, normal, dik ve çift. Normal seçildiğinde görüntüyü biraz daha küçültüyor çekim ayarları daha okunaklı oluyor. Tam modda ise daha detaylı olarak görüntü alınıyor. Dikey kadraja geçildiği zaman bilgiler de ona göre ekranda konumlanıyor, bu güzel bir ayar. Çift ekran seçeneği LCD ekranda iken ve MF yaparken çalışıyor; bu özelliği manuel netlemede ayrıca değineceğim.

Çekilen görüntüleri Q tuşu ile fotoğraflarda düzenleme yaparak ayrı bir jpeg dosyası olarak kaydedebiliyorsunuz. Bu özellikte gayet zengin bir ayar içeriği mevcut, çıkan sonuç da gayet tatminkâr.

LCD üzerinden veya bakaç içinden görüntüleri izleyebiliyorsunuz. İzleme modunda iken arka tekeri sola doğru çevirdiğinizde sırayla S şeklinde bir akış ve daha sonra küçülerek tumbnail görünümüne geliyor, tersi istikamette de fotoğraf içine yakınlaşma yapıyor. İzleme modunda focus assist tuşuna basarsanız direk %100 yakınlaşma yapıyor.

Otomatik Netleme

Bu makinenin en güçlü özelliklerinden biri burada. Fuji XT-1 gerçekten de hızlı ve tutarlı netliyor. Aynasız fotoğraf makinelerinin en önemli dezavantajlarındandı uzun süre otomatik netleme, özellikle Nikon ve Canon ‘un ilk seri aynasızlarında bu sorun çok ciddi olarak satışlarını etkilemişti ama Fuji bu durumu atlatmış görünüyor, hafızam beni yanıltmıyorsa Olympus OMD EM1 ile birlikte en hızlı otomatik netleme yapan aynasız XT-1. Tutarlılık konusunda ise en iyisi olduğunu söylemek sanıyorum yanlış olmaz, az ışıkta bile düzgün netlemeyi genellikle yapabildim. Hala bence tam bir DSLR gibi değil, ama aynasızları DSLR ile karşılaştırmak çok da doğru değil. Teknik özelliklere bakacak olursak zaten 49 netleme noktasıyla oldukça iyi bir sayıda Fuji, netleme noktalarını da yön butonlarının alt tuşuna basarak çok rahat yapabiliyorsunuz.

H.İ: Yukarıda belirttiğim gibi makinenin AF hızı gerçekten çok iyi, gerek kararlı netlemesi gerek de AF hızı bir çok DSLR gövdeden iyi.  Özellikle portre çekerken açık diyaframda bile, akıllı yüz tanımanın da etkisi ile, çok kararlı netleme yapabiliyor, düşük ışık koşullarında bile. Makineyi satın almadan önce wireless gibi özellikleri ön şarttı ama bu özelliği benim gönlümü fethetti diyebilirim.

Fark ettiğim bir özellik makine uyku modunda değil ise ve zamanlama kadranı diyafram öncelikli modda iken sürekli af düzeltmesi ile buna uygun diyafram ayarı yapıyor.

Manuel Netleme

Manuel kullanımda da müthiş özelliklere sahip bu makine. Focus peaking özelliği sayesinde gerçekten de netleme yapmanız oldukça kolay, özellikle geniş açı lensler tercih ediyorsanız gerçekten de otomatik netleyen lenslere ihtiyacınız olmayabilir, maliyeti minimize edebilirsiniz. Çünkü ben gözlerim bozuk olduğu için genelde manuel lens kullanamıyorum, ama ilk gün focus peaking özelliğini vizöre açarak yaptığım tüm çekimlerde netliği sağlamış durumdayım. Bu arada diğer makinelerde var mıydı veya bu makinede bunu yapmak çok kolay olduğu için mi hemen yaptım bilmiyorum ama benim en büyük rahatsızlığım aynasız makinelerde sürekli LCD açık şekilde gezmek. Ben bunu istemiyorum, çünkü bu hem pili ciddi derecede hızlı tüketiyor, hem de benim gibi vizör alışkanlığı yüksek birini LCD ile kandırmak kolay değil. İlk o ayara bakıyorum genelde, görüntüyü isterseniz LCD’ye alıyorsunuz, isterseniz LCD+vizör’e alıyorsunuz, isterseniz de sadece vizöre alıyorsunuz. Elektronik vizör müthiş çalışıyor, hatta sanıyorum ilk defa bir fotoğraf makinesinde elektronik vizörü sevdim, yatay kadrajdan dikey kadraja aldığınız zaman vizördeki tüm bilgiler de dikeye göre konumlandırıyor kendini. Ben tüm çekimlerimi vizörden yaptım ve focus peaking özelliğini burada görmek gerçekten muazzam. Ayrıca manuel netleme yaparken netleme yaptığınız objeye %100 yakınlaşabilen bir mod daha var ki tadından yenmiyor :)

H.İ:  Benim gözlerim bozuk ve oldum olası manuel lens kullanamam. Sanırım şu yazdığım cümle yeni makinem ile tarih olacak. Çünkü bu makinede focus peeking özelliği gerçekten bir harika. Bu özellik manuel netleme lens üzerinden seçili iken netleme halkası oynatıldığı anda ekranda görüntüyü 2x büyüterek o anki netlemenin olduğu alanda kontrastı kırmızı, beyaz veya mavi renkte uyararak gösteriyor. Bir diğer kullanışlı özellik ise Çift ekran seçeneği: LCD ekranda iken ve MF yaparken çalışıyor; iki görüntü gösteriyor, bu görüntülerden soldaki büyük olanı genel görüntüyü, sağdaki küçük olan ise merkezdeki %5’lik bir alanın kesitini gösteriyor; dolayısı ile MF yaparken merkezde odağı tam ayarlayabilmiş oluyorsunuz.

Manuel odak yaparken özellikle 23mm gibi netleme halkası 180 derece dönen bir lens varsa netlemeyi kaçırmayacağınızı garanti ederim. Özellikle videocular bu özelliğini çok sevecekler.

Kullanım Kolaylığı

Fuji XT-1 bence biraz fotoğraf bilgisi olan, çekimin mantığını kavramış fotoğrafçılara göre bir makine. Fotoğrafa yeni başlayanlara pek önereceğim bir makine değil, çünkü fotoğrafın Bermuda Şeytan Üçgeni olan ISO- enstantane ve diyaframı bilmezseniz çok kolay manuel kullanamayabilirsiniz. Hani ben bunlara çok hakim olsam da makinenin üstündeki tuşlardan kullanmaya alışkın olmadığımdan yer yer zorlandım diyebilirim. Başıma gelen bir durumu anlatayım, Galata Köprüsü ‘nün Sirkeci tarafını İstanbullu olanlarınız bilir, sabah işe gitmeden önce orada çekim yapayım istedim, üstten alt kısımdaki insanların geçişini fotoğraflamak istedim çünkü geometrik bir görünümü vardı, ama insanları hareket ettikleri belli olsun diye biraz flu çekmek istedim, dolayısıyla artık otomatik ayarlar bana göre değildi, enstantanemi 1/15 ve 1/30 gibi değerlere alıp denedim, ISO ‘yu ve diyaframı da ona göre ayarladım yani tamamen manueldeydim, o anda karşımdan güzel bir kız geçti ve onu normal değerlerle portre çekmek istedim, ama o anda makinemde yapmam gereken o kadar ayar varmış gibi geldi ki o ayarları ben yapana kadar kız geçip gidecekti, dolayısıyla ben bu çekimi yapamadım, belki DSLR alışkanlığı, belki makineye yabancı gelme ama biraz farklı bu makine onu söyleyebilirim.

ISO Performansı

ISO ‘yu daha sonraki yazımda yaptığım ufak testle biraz daha detaylandıracağım ama kısaca söylemek gerekirse oldukça iyi bir performansı var makinemizin. DSLR ‘larla yarışabilir hatta belki geçebilir, aynı anda test etmek gerekir ama Fuji ‘nin Trans CMOS Sensör adını verdiği teknoloji oldukça iyi performans veriyor. Ben en az 1600 ISO ‘ya kadar rahat kullandım, üstüne de rahatlıkla çıkabilirsiniz, yani sorunsuz diyebilirim.

H.İ: Kendi kullanımlarımda gördüğüm; 800’den sonra hafif kumlanmalar başlıyor, 1600 isoya kadar kesinlikle her yerde kullanılabilir ama bu isodan sonra fotoğraf düzenleme programları ile iyileştirme yapmak gerekebilir.

Fotoğraf Kalitesi

Bu konu tabii ki kullanılan lense de bağlı ama bende olan lenslerle çok kaliteli fotoğraf verdiğini söyleyebilirim. Bokeh kalitesi, fotoğraftaki keskinlik, çözünürlük, renklerin doğallığı gibi çoğu durumdan başarıyla çıkıyor XT-1. Ben özellikle beyaz ayarını otomatik kullandığımda ne kadar başarılı olduğuna inanamadım, daha önce kullandığım hiç bir DSLR fotoğraf makinesi bu kadar iyi beyaz ayarı ölçümü yapamıyor bunu kesinlikle söyleyebilirim. Pozlama benim en önem verdiğim konulardan biri fotoğraf çekiminde, makinenin pozlamasının +1/3 yapılırsa daha iyi olabileceğini söyleyebilirim ama bu yine kişisel bir tercih tabii.

H.İ: Fuji’nin x mount lensleri genelde kötü değil. Özellikle bende bulunan 23mm gibi bir lens ile gerçekten çok temiz görüntüler üretiyor. Pozlama ve beyaz ayarını çok iyi yaptığı için de jpeg çıktısı bile gerçekten direk kullanılabilecek seviyede. Full frame makinelerimde bile ben böyle doğru ölçümler görmedim. Kesinlikle şimdiye kadar kullandığım en iyi çarpanlı (1,5 x) gövde diyebilirim.

Lens Çeşitliliği

Bir fotoğraf makinesi alacağımızda en çok bizi düşündüren şeylerden bir tanesi de önüne takabileceğimiz lenslerin çeşitliliği. Bu konuda çok sorun yok gibi görünüyor. Çünkü çok iyi lenslere sahip Fuji serisi. Hemen hemen her açıda oldukça iyi optik performans veren lensleri var, bu lenslerin en özellerinden bir tanesi de Fujifilm XF 56mm F1.2 R. Diyafram değeri 1.2 olan bir lens geline insan ister istemez heyecanlanıyor çünkü özellikle benim gibi portre çekmeyi çok seven fotoğrafçılar için diyafram inanılmaz kritik bir özellik, hemen hemen tüm fotoğraflarda diyaframın yaratıcı özelliğini kullanıyoruz. 56mm de gerçekten hakkını veriyor, bunun yanında 35mm f1.4 ü de çok beğendiğimi söylemeliyim. Lenslerin gövdeleri ve parasoleyler de oldukça kaliteli bu arada, Zeiss kadar olmasa da sıradan DSLR lenslerinden daha kaliteli durduğunu söylemeliyim.

H.İ: Bu makine üzerine 10mm’den başlayarak 230mm odak uzaklığına varan bir aralık oluşturabilirsiniz. Sabit odaklı lenslerde 14mm f2.8, 23mm f1.4, 35mm f1.4, 56mm 1.2 lensler özellikle öne çıkan ve IQ açısından çok başarılı lensler. Bende şu an bulunan 23mm her diyaframda gerçekten başarılı. Tam bir sokak lensi diyebilirim. Portre çekenler için de arka planı uçurayım tamamen soyutlayım isteğiniz var ise 56mm 1.2 tam sizin lensiniz; görme açısı 85mm 1.2 ile aynı bunun yanında minimum netleme mesafesi daha kısa olduğu için sunduğu sığ alan derinliği çok daha iyi diyebilirim. Genel olarak lensler fiyat performans olarak çok avantajlı, özellikle aynı açıdaki Canon / Nikon sabit odaklı prime lenslerle kıyaslarsak.

Değişken odaklı lenslerde de 10-24 f4, 18-55 f2.8-4 ve 55-200 f3.5-4.8 ihtiyacı fazlasıyla karşılayacaklardır. Daha öncede bahsettiğim gibi aralıkları aynı olsa da emsali canon ve nikon zoom lens kalitesi ile kesinlikle karıştırmayın, bu lensler gerçekten iyi.

Wi-Fi Özelliği

Bence bu özellik artık fotoğraf makinelerinde olmazsa olmaz. Paylaşımın bu denli önemli hale geldiği günümüzde çektiğimiz fotoğrafları hemen paylaşmak istiyoruz bunun için de Wi-Fi olmazsa olmaz. Telefonuma indirdiğim uygulama ile rahatça fotoğraf makinesine bağlanabildim. Bu arada hem Android (HTC One) hem de bir iOS (iPhone4) ile denemeler yaptım, iOS’ta daha stabil çalıştığını söyleyebilirim. Ama aktarım hızı çok iyi, paylaş butonuna basmakla telefona fotoğrafın gelmesi 1-2sn sürüyor maksimum.

H.İ: Wi-fi özelliğini kullanmak çok kolay, daha önceki makinem canon eos 6D ‘de tanımlamak için bile baya bir uğraşmak gerekiyordu. Hatta aynı makineden kullanan birkaç arkadaşım bu ayarı yapamamış ve benden rica etmişti. Oysa fuji X-T1 ‘de öyle bir durum yok, programı indirin, wi-fi tuşuna basın, telefondan kablosuz ayarlarından makineyi seçin, fuji camera programını açın, “connect” ibaresine basın ve arayüz gelsin. Bir güzel özellik de şu: ara yüzde film benzetiminden tüm çekim ayarlarına kadar her şey basitlik korunarak sağlanmış. Bu makinenin wi-fi arayüzünü canon ara yüzünden daha başarılı buldum; sadece arayüz olarak da değil, dosya transferi hızı da çok daha başarılı.

Önemli hatırlatma, wi-fi telefona tanıttıktan sonra IOS sisteminde programda “çıkış” ikonuna basmayın, direk programdan çıkın; bir süre makineyi görmüyor, tanıtmakta zorlanabilirsiniz.

Örnek Fotoğraflar

Alttaki fotoğrafların hepsi JPEG formatında çekilmiş ve makineden direkt çıktı alınan fotoğraflardır. Çekilen fotoğrafların çoğunun yüksek ISO olduğunu belirteyim.

Sonuç

Artılar:

• İmaj kalitesi
• Gövde ve lens kaliteleri muazzam
• Gördüğüm en iyi beyaz ayarı ve elektronik vizör
• Fiyat/performans oranı yüksek lensler
• Manuel kullanım kolaylığı
• Hafif gövde
• Wi-Fi ve kullanım kolaylığı

Eksiler:

• Arka tuşlarının kullanımı ve kalitesi biraz kötü
• Diyafram halkasının gevşekliği
• Biraz pahalı
• Tek hafıza kartı girişi

Bence şu anda (Mart-2014) aynasız fotoğraf makinesi alacaksanız en büyük aday Fuji XT-1, eğer full frame makine alacaksanız da Sony A7R ‘den başka tercih yapmanıza gerek yok. Bence imaj kalitesi olarak fullframe sensörü bir kenara bırakırsak Sony A7R’den daha iyi. Beyaz ayarı hiç görmediğim kadar iyi, lensleri de sağlam. Retro tasarımı, elde iyi duruşu, hava koşullarına karşı dayanımı, ISO performansı… Bir fotoğraf makinesinden başka ne isteriz ki?

H.İ: Bu makine fotoğrafa yeni başlamış birinin kafasını fazlasıyla karıştıracak bir makine. Bütün ayarlar makine üstüne taşırılımış. Onun yerine bu makine pozlama, ölçüm teknikleri, odaklama mantığını kavramış biri için ise biçilmiş kaftan oluverir.  Full frame takıntınız yoksa kesinlikle bu makineyi alın ve daha düşünmeyin. Neredeyse güncel full frame imaj kalitesini bu gövdede alabilirsiniz. Benim gibi gezerken ağırlık taşımayı sevmiyorsanız kesinlikle bu gövde ve lenslerini düşünebilirsiniz. 5D markIII ‘den 6D’ye geçerken de pişman olmamıştım, 6D’den bu makineye geçerken de pişman olmadım; gerçekten son derece yerinde bir karar vermişim. Son olarak bu makineyi aldığınızda kutusundan çıkan askı yerine mutlaka gerçek deri bir askı alın, hatta mümkünse Retro görünümlü bir askı alın. Bir tane de thumb grip almayı unutmayın.