Sony A7R Stüdyo Testi

Sony ‘nin aynasız makinelerdeki amiral gemisi Sony A7R ‘yi daha önce manuel lens ile incelemiştik. Sağolsun Sony bu sefer de otomatik netlemeli bir lens  (Zeiss 55mm f:1,8) -Lens derken lafın gelişi, Zeiss lere lens demek o optik kaliteye hakaret olur sanırım-  ile makineyi bize göndererek tekrar kullanma şansı verdi. Bakalım Sony A7R stüdyoda neler yapabiliyor?

Önceki Sony A7R İncelemesi için tıklayın.

Genel olarak Sony A7R Özellikleri;

• 36.4MP Full Frame Exmor CMOS Sensör (Aynasız)
• Optik Düşük Geçiş Filtresi
• BIONZ görüntü işlemcisi X
• E-mount lensler ile doğrudan uyumluluk
• Uzaktan Yakalama Tam 1080/60p video
• 2.4M-Dot OLED Elektronik Vizör

Aynasızlar ile ciddi anlamda haşır neşir olan birisi olarak en merak ettiğim şey hep bu türün stüdyo fotoğrafçılığı için ne kadar geliştiği. Daha evvel çok daha basit bir model olan Samsung NX210 nun stüdyo performansını incelemiştim.

Bu sefer 36MP li, tam kare sensörlü bir aynasız Sony nin stüdyo çekimleri için daha iyi işler çıkartabileceğini düşünerek bol ışıklı ortam performansını sizler için test etmeye karar verdik.

Makineden evvel üstüne takılı olan Zeiss 55mm f:1,8 içinde bir iki kelam etmeden geçmek olmaz.

Aynasız bir makine için ağır bir lens olmasına karşın İFSAK eğitim birimi üyesi olarak gittiğim Edirne gezisinde (A7R nin bu gezideki performansının inceleme yazısı çok yakında) tüm gün boynumda olmasına karşın hiç bir ağırlık hissetmedim. Ev içerisinde test ettiğim düşük ışık koşullarında hızlı fokusu ile beni yarı yolda bırakmadı. Özellikle 1,8 de verdiği keskin fotoğraflar ve arka tarafta oluşturduğu kıvrımlı bokehler gözümü şenlendirdi.

Stüdyo Performansı:

Öncelikle makinenin deklanşörüne alışmam biraz zaman aldı. Diyafram, enstantane ve ISO 3 farklı teker yardımı ile ayarlanıyor. Enstantanenin olduğu teker bir DSLR ın deklanşörünün yere tekabül ettiği için ilk başlarda fotoğraf çekmeye çalışırken enstantaneyi değiştirdiğimi fark ettim.

Menüler arası geçişlere alışmak gerekiyor. Fotoğrafçı hem ışığa, hem kompozisyona, hem mankene, hem makineye hem de sete hükmetmek ister. Stüdyoda çekim yaparken patron fotoğrafçıdır. Bu dik duruşu sağlayan en büyük etkem kullandığı makine ve üstüne takılı olan lensidir. Stüdyoda DSLR ile çekim yapan birisi için elde tutup çekim yapmak eğer elleriniz büyük ise sıkıntı yaratabilir. Benim ellerim küçük olmasına karşın çekim yaparken hissettiğim o tok duruşu yaşayamadım. (Ufak gövdenin dezavantajları da oluyormuş)

A7R ile hızlı ve bellek alanı geniş bir SDHC kart kullanmanızı tavsiye ederim. Kart minimum Class 10 ve 16gb olmalı. 36MP ile çekilen fotoğraflar yaklaşık 20-25 mb alan kapladığı için (Tabi ki RAW çekiyorum) hem karta yazılması uzun sürüyor hemde bellekte alan kaplıyor.

Güçlü FF sensörün tüm avantajları fotoğrafa yansıyor. Tüm çekimleri tripod üstünde gerçekleştirdim. Özellikle netleme noktalarını her çekim sonrası kontrol edip istediğim keskinlikte fotoğraflara ulaşıp ulaşmadığıma bakmaktan çekinmedim.

Eklediğim hiç bir fotoğrafta crop dahil hiçbir müdahale yapılmamıştır. Bu şekilde tüm detay ve keskinliği görme şansına sahipsiniz. Uygulama yardımı ile tripod üstüne makineyi koyup Sony ‘nin Play Memories App ile fotoğraf makinesi üstünden cep telefonu veya i pad üstünden çekim yapma şansına sahipsiniz fakat sadece poz telafisine müdahale şansınız var. Sony nin Wi-Fi ağı üstünden bağlanıp bir çok farklı özelliği makineye adapte edebilmek güzel fakat Fujifilm ‘in çok daha başarılı bir uygulama geliştirdiğini kabul etmem lazım. Maksat çekim değerlerine müdahale etmekse fotoğrafın bermuda şeytan üçgeni olan Enstantane, Diyafram ve ISO sadece Fujifilm ‘in app inde cep telefonu veya tablet ile müdahale edebiliyorsunuz (Elbette Fujifilm app sadece Fujifilm aynasız makinelerde kullanılıyor)

Sony ye gelecek olursak yanımda bu makine için uzaktan kumanda olmadığından 2sn ye deklanşör beklemeli kipi çekerek çekim yaptım ki sıfır sarsıntı ile net ve keskin fotoğraflar elde edebileyim. Makine içinde AA ‘nın (Antialias Filtre)  olmaması ise kullandığınız aynasızı daha çok stüdyo makinesi gibi hissetmenizi sağlıyor.

Örnek fotoğraflarda göreceğiniz üzere çok farklı ışık koşullarında, saydam ya da mat yada her iki özellikteki cam şişelerde ışık geçirgenliğini baz alarak çekimler yaptım. Sony A7R stüdyo ortamında (kaliteli lensin verdiği avantajı da düşünerek) beklediğimin üstünde performans sergiledi.

FF olması, 36MP ‘in getirdiği detaylar ve AA filtresinin olmayışının verdiği keskinlik ile ciddi anlamda stüdyoda fotoğraf çekimi yapacak olanların %90 tüm istedikleri “şey” leri çekmekte zorlanmayacaklarını düşünüyorum.

Çekim esnasında bir adet  RİME LİTE FAME 600 W/S FLASH- 1/125 Enstantane değerinde ve 1/4 güçte kullanıldı. Güç kaynağı üstüne 1 adet RİMELİTE RECTA BOX 75X100 Soft Box takıldı.

Alacağınız FF aynasızın fiyatının ve kaliteli lensinin FF bir DSLR alabilecek tutara tekabül ettiği düşünülürse ve ufak olmasının tripod üstünde bir fark yaratmadığını göz önünde bulundururarak Sony A7R nin bir stüdyo makinesi olarak kullanılabileceğini fakat fiyat olarak daha “uygun” bir seçenek olmadığı sürece stüdyo çekimleri için “ana” makine olamayacağı kanaatindeyim.

İlerleyen zamanda çok daha uygun fiyatlı FF sensörlü aynasız makineler ortaya çıkacağını düşünüyorum.(Bunu yapsa yapsa gene Sony yapar).

Şu durumu es geçmemek lazım, bazı kullanım handikaplarına karşın aynasızların tek kralı Sony A7R. Ben aynasız ile FF kalitesinde çekim yapmak istiyorum dediğiniz sürece yöneleceğiniz makine kesinlikle A7R veya A7.

Bu çalışma esnasında bana fikir veren İFSAK eğitim birimi görevlisi Evren Hamşioğlu ve İFSAK Yönetim kurulu üyesi Bedri Fırat Koçağa, her türlü kahrımı çekip bana asistanlık yapan İFSAK üyesi eşim Gönül Gözen e ve stüdyolarını kullanmama izin veren artifotograf a teşekkür ederim.