Genel hatları ile aynasız makineleri yorumladığımız Hangi Aynasız Fotoğraf Makinesi yazımızdan sonra aynasız makineleri kullanan yetenekli fotoğrafçılar ile yaptığımız röportajları sizlerle paylaşıyoruz. İlk konuğumuz sokak fotoğrafçılığı-belgesel fotoğrafçılık üstüne ciddi projelerde yer alan Fuji X100s kullanıcısı Masis Üşenmez.
Merhaba Masis;
1. Fotoğrafçı Masis kimdir bize anlatır mısın ?
Aslında normalde nasıl bir insansam fotoğrafçı olarak da öyleyim diyebilirim. Fazla kendim hakkımda konuşmayı sevmem, başkalarından övgü almak daha güzel bence. Fotoğrafçı geçmişimden bahsetmemi isterseniz 2008’den beri fotoğrafla sanat olarak ilgilenir oldum. Ama gerek ablamın ressam olması gerekse babamın filmli makineleri bana öğretmiş olması bir temel vermiş olmalı. En azından bakma-görme konusunda fazla problem yaşamadım.
2. Ne tarz fotoğraflar çekmekten hoşlanır Masis ?
Genelde sokak fotoğrafı çekiyorum. Arkadaşlarımın, ailemin portrelerini çekmekten de hoşlanıyorum, ancak asıl alanım değil. Sokak fotoğrafının ruhunu seviyorum. Bana yaşadığımız zamanı tanıtan bir arşiv yaratıyormuşum gibi geliyor. Bundan belki yıllar sonra bu zamanki fotoğraflar karıştırılıp, İstanbul da böyleymiş, o zamanki insanlar şu şekilde giyinir, şunlardan hoşlanırlarmış gibi sonuçlara varılacak. En azından ben 70’lerdeki sokak fotoğraflarına bakınca böyle düşünüyorum.
3. Sen fotoğrafçı olarak birçok sosyal olayda hem fotoğrafçı olarak hemde eylemci olarak aktifsin. Günümüzün “sosyal eylemleri-hareketleri” ne dair çok ciddi bir arşivin olduğunu düşünüyorum. Çekmek istediğin konulara neye göre belirliyorsun?
Tabi sokak fotoğrafı biraz da belgesel fotoğrafa giriyor. Belgesel fotoğraf da sevdiğim alanlardan. En azından çekerken içeriden gerçekleri göstermiş oluyorum. Çektiğim fotoğrafın bir etkisi olduğunu görüyorum ve bu da beni mutlu ediyor. Yaşadığımız dönem de bu yönden bizim için oldukça faydalı oldu. Özellikle Hrant Dink’in vurulmasından sonra toplumun silkinip hak arar olması aktivist sayısını da arttırdı. Tabi gönül isterdi ki kimse vurulmasın, kimse de sokaklara çıkıp hak arama derdine düşmesin. Ama madem böyle bir gerçek var, ben de sorumluluk olarak görüyorum o anları fotoğraflamayı.
Konular olağan olarak kendini belirliyor aslında, çıkıp da şöyle bir olay var gidip çekeyim demiyorum. Zaten orada bulunmam gerekiyorsa makinem de yanımda oluyor. Tabi gazeteci geçmişleri ile yanımızda olan çok önemli fotoğrafçılar var. Örneğin Ali Öz yılların deneyimi ile her toplumsal eylemde fotoğraf çekiyor. Ondaki şevki görünce ben de ister istemez kendimi aktivist olarak buluyorum:)
4. Bu aralar aktif olduğun projeler ve fotoğraf dernekleri hangileri ?
Geçen yıl kurulan Anafod(İstanbul Anadolu Yakası Fotoğraf Sanatı Derneği)’a ve FOTOGEN’e üyeyim. Anafod’un Sokak Sanatçıları projesinde çalışıyoruz üyelerle. Ayrıca Anafod Divan kurulundayım, Fotogen’de de Denetleme Kurulu yedek üyesi oldum.
Fotoğrafta proje çalışmak önemli. Kafamda bir dolu proje olsa da benim gibi sabah 8 akşam 18 çalışan biri iseniz yapacak zaman pek olmuyor. Çektiğim sokak fotoğraflarını zamanla kendiliğinden ortaya çıkan, şekillendirdiğim bazı kriterlere göre çekiyorum. Genele bakınca bir bütünlük olmasına çalışıyorum.
5. Sokak fotoğrafçısı olarak birçok fotoğrafın arşiv için alınıyor ve birçok yerde kullanılıyor. Bunlara dair örnekler verebilir misin ?
Günümüzde insanlar nedense fotoğraflarını saklamaya pek meraklı. Ben ise gidebildiği yere kadar gitsin, bir değer katsın diye uğraşıyorum. En son Hrant Dink Vakfı 7. yıl anma töreninde çektiğim fotoğrafları arşivine kattı. Her yaptığımız şeyin parasal bir karşılığını beklemememiz gerek, bazı başarıların onuru yetiyor bana. Google + fotoğrafçılarının katkıları ile çıkarılan Plus One Collection kitabında da fotoğrafım var. Buradan gelen gelir de çeşitli yardım kuruluşlarına bağışlanıyor. Bu tarz oluşumlara katkı sağlamayı seviyorum. En azından bana, çektiğim fotoğrafların bir işe yaradığını düşündürüyor. Şirketler fotoğraf istemedikçe pek fotoğraftan para kazanayım diye uğraşmıyorum aslında.
6. Daha evvel Canon 7D vardı daha sonra 5D Mark 2 kullandığını biliyorum şu an hangi fotoğraf makinelere sahipsin ?
5D Mark 2 ile devam ediyorum(mekanik bir arıza olmadığı müddetçe de değişmem). Ancak bir de fuji x100s’im var. Gündelik çekimlerde onu kullanıyorum. Hatta artık gezilerde bile yanımdan ayırmıyorum diyebilirim. 5D Mark 2 ile kullandığım zoom lensleri bıraktım, sadece 50mm 1.4 ve 85mm 1.8 lensim var ve genelde portre çekimlerinde kullanıyorum.
7. Hem çarpanlı, hem FF hem de aynasız makine kullanmış birisi olarak sana göre avantaj ve dezavantajları neler ?
Aynasızlar gelişen bir teknoloji. DSLR’lar artık doyuma ulaştı gibi geliyor. Yani bakıyorsunuz yeni çıkan 6D’de ne fark var? Wi-Fi var. Yani çok mu gerekli wi-fi olması?
Her makinenin kendine göre artısı eksisi var, ama aynasız seçiminde en büyük etken benim için kolay taşıma şansı. Yanınızda her zaman güvenebileceğiniz bir makinenizin olması özellikle sokak fotoğrafında işinize fazlası ile yarayacaktır.
DSLR’ın şu anda en büyük avantajı bakaç sistemi bence. Elektronik bakaçlar(EVF) hala çok başarılı değil. Bende tv seyrediyormuş gibi bir etki yapıyor. Çoğu giriş seviyesi aynasızda o bile yok. LCD ekranda çekim yapmaya alışmak mümkün değil.
8. DSLR mı ? Aynasız mı ? Neden (aynasız veya DSLR) ?
İkisi de :) Yani ne istediğinize bağlı. Şimdi düğün çekimi yaparak fotoğraftan para kazanmak istiyorsanız DSLR+Portre lensi derim. Ama sokakta gezeceğim, hafif, kolay kullanımlı bir makine istiyorum diyorsanız aynasız tabii ki.
Bir de video çekimine değinmek gerekirse fotoğraf değil de video ise amaç bence seçiminizi DSLR’dan yana kullanmanız daha mantıklı olur. Ben pek video özelliğini kullanmadığımdan bir eksiklik olarak görmüyorum.
DSLR ve aynasızların en büyük kavgalarından biri de netleme konusunda. DSLR’lar daha hızlı netliyor evet ama biz miniminimilisaniyelik bu farkı hissediyor muyuz? Hayır. E o zaman çok da önemli değil artık bu fark. Aynasızlar netleme konusunda çok yol kat etti ve etmeye devam ediyor.
9. Bir diğer “nedenli” soru Fujifilm X100S ?
Fujix serisi x100 ile çıktığında daha fotoğraflarından vurulmuştum diyebilirim. Leica’nın yıllardır başarılı ile sürdürdüğü rangefinder tarzını hem şekli hem de kullanımı ile çok daha ucuza size sunması benim seçimimdeki en önemli etken oldu(Evet Leica FF gövdesi ile bir adım önde). Ayrıca tek lens seçeneği hem lens ile makinenin mükemmel bir uyumla çalışmasını sağlıyor, hem de sizi kısıtlıyor. Bu kısıtlama negatif bir faktör değil. Kısıtlandıkça o lense alışıp ondan en iyi verimi almaya başlıyorsunuz. Bu durum da zamanla sizi bir teçhizat manyağı olmaktan çıkarıp bir fotoğrafçı olmanıza yol açıyor.
Seçimimdeki başka bir kriter de hybrid viewfinder oldu. Yani bakaç hem EVF hem de optik olarak kullanılabiliyor. Yani gözünüzü o bakaça koymadan Fuji’nin nasıl bir başarısı olduğunu anlatamam bu konuda. Hybrid viewfinder X-Pro 1’de de var. X100s’in büyük abisi de uzun süre beni düşündürdü ama x100s’i seçtiğime hiç pişman olmadım. İleride 5D Mark II’i bırakırsam büyük abiye de geçebilirim(tabi o zaman X-Pro kaç olur bilemiyorum).
10. Teknik olarak senin gözünde Fuji de neler yeterli ? neler yetersiz ? şu özellikte olsaydı yada olmasaydı dediğin yönleri var mı ?
Hem ürün kalitesi hem de fotoğraf kalitesi açısından sizi tatmin edecektir. Yani elinizde tuttuğunuz makinenin sağlamlığını hissediyorsunuz. Fuji’nin kendi sensör sistemi de en yüksek verimi almanızı sağlıyor. Diyebilirim ki yüksek ISO’da yarattığı grain bile o kadar güzel ki sanki filmli bir makine kullanıyormuş gibi hissedeceksiniz. Üstte değindiğim Hybrid Veiwfinder da en büyük artılardan biri.
En büyük eksiklik hala pil ömrünün yeterli olmaması. DSLR ile aynasızların en büyük farkı bu bence. Ama alacağınız ucuz yollu yan sanayi bir kaç yedek pil sizin güün kayıpsız atlatmanızı sağlayacaktır.
11. Diğer aynasız markalarına nazaran Fuji nin artıları neler senin gözünde ?
Micro 4/3 sistemlere göre artısı X-Trans CMOS sensörü bana göre. Bu kendine has teknoloji ile Fuji ISO performansında oldukça başarılı.
Ayrıca değiştirilebilir lensli modellerinde lensler genelde 35mm, 60mm gibi prime lensler. Yeni yeni zoom lenslere de yöneldi.
Fuji dışında Olympus’un OMD serisi de bence çok başarılı. Ayrıca Sony de son çıkardığı full frameli versiyonları ile aynasız pazara yeni bir ivme kazandırdı.
12. Aktif fotoğrafçı olarak aynasızların gelişimini nasıl buluyorsun ? Sence yolun neresindeler?
Daha yolun başındalar aslında. Teknoloji olarak çok yeni. Hala geliştiriliyor. Bir önceki sene çıkan makineler ile arada netleme, EVF sistemi, sensör başarımı gibi konularda dağlar kadar fark oluyor. O yüzden aynasızların benim gibi fotoğrafçılar için gelecek olduğunu düşünüyorum.
13. Yeni aynasız makine almak isteyenlere önerilerin nelerdir ?
Bütçelerini iyi ayarlasınlar. En iyisini alacağım, bir iki aya başka model çıkıyor onu bekleyeyim diye uğraşmasınlar. Zaten hali hazırdaki modeller yeterli. İndirimleri de iyi takip etsinler. Özellikle yeni model önceki modelin fiyatını oldukça düşürüyor. Mesela şu an Sony nex7 fiyatları dipte. Bence fiyat performans olarak alınabilecek en iyi makinelerden biri.
14. Seni tanımak isteyenler hangi sosyal medya kanalından sana ulaşmasını istersin ? Fotoğraf için en çok hangisini kullanıyorsun. Bizimle paylaşır mısın ?
Twitter’ı aktif olarak kullanmaya çalışıyorum
Tweets by masisus
Portfolyo sitem ise
http://500px.com/masisus
Bana herhangi bir konuda danışmak için ise masisus@gmail.com e-mail’imi kullanabilirler.
Ayrıca http://fotografciningalaksirehberi.blogspot.com.tr/ blogumda da kişisel deneyimlerimi yazıyorum.
Röportaj için teşekkürler, umarım yararlı olmuştur:)
Çok teşekkürler
Selamlar
Bu güzel röportaj için ben teşekkür ederim.
6 comments
x100s candır ;)
kesinlikle :)
x-t1 ise babacan dır :)
tüm detayları çok yakında bu sitede :) Fuji Türkiye sağolsun piyasaya çıkmadan önce test etme şansımız oldu…bizi izlemeye devam edin :)
x-t1 hakkındaki görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum :)
İstanbul a döner dönmez sitede paylaşacağım :) teşekkürler