Selamlar, bir haftayı daha bitirdik, senin için yine ilham verecek yazılar yazmaya çalıştım. Bugünkü bültende şunları bulacaksın:
Güzellik iş yaşamında avantajlı mı?
Steve Jobs’un son sözleri üzerine
Şarjlı diş fırçası seçimi – Neden Philips seçtim?
Haftanın fotoğrafı
Haftanın şarkısı
Haftanın tweeti
Dünyanın farklı şehirlerinde araba kullan ve müzik dinle
Haydi başlayalım.
Bu arada email bültenini arkadaşlarınla paylaşırsan çok sevinirim.
✨ Güzellik İş Yaşamında Avantajlı mı?
Sadece güzellik değil de dış görünüm diyelim, biraz bunu konuşalım istiyorum çünkü çıktıları hem beklendik hem de ilginç. 2006 yılındaki “Ugly Criminals” araştırmasına göre güzel görünmenin ve bakımlı olmanın hem kariyer, hem de yüksek ücret almada ciddi etkisi var. Güzel olan insanların daha hızlı yükseldiği, daha kolay işe alındığı belirtilmiş ve bu konunun nedeni biraz da geçmişe bağlanmış. İnsanoğlu biyolojik olarak güzele bakmaya, ilgilenmeye programlanmış. Bebekler güzel insan gördüğünde gülüyor, bakımsız birini gördüklerinde gülümsemiyorlar. Bu durumda daha önyargılarımız oluşmamışken bile güzel ve güzel olmayanı ayırt ettiğimizi söyleyebiliriz. Dolayısıyla her ne kadar evden çalışma giyim-kuşam dengesini değiştirse de her zaman bakımlı olmak, temiz olmak, düzgün görünmek ne kadar önemli, bir kere farkındalık yaratmak istedim. Bu konuyu bir de femme fatale effect ile açmak isterdim, o da başka bir yazının konusu olsun, bu efekt de çekici kadınların iş yaşamında çekici olmayanlara göre daha güvenilmez bulunması üzerine.
Steve Jobs’un Son Sözleri Üzerine
Steve Jobs’ı tanımayan bizim kuşakta herhalde yoktur, Apple’ın kurucusu. Benim için en etkileyici hikayesi üniversite yıllarında tesadüfen girdiği “Font (Yazı Tipleri)” dersinin hayatını etkilemesi ve ilk Macintosh’ları yaparken bu fontları kullanmaları. Font deyip geçmeyin hala Mac bilgisayarların daha şık görünmesinin sebebi bile seçilen font ailesi.
Her neyse şu anda konumuz bu değil :) Steve Jobs malum 2011’de aramızdan ayrıldı, son sözlerini belki okumuşsunuzdur ama tekrar bir gözümüzün önüne getirmek isterim, çok etkileyici ve ilham verici. Sakin döneminde birkaç defa oku bence.
“İş yaşamında büyük başarılara ulaştım. Kimilerinin gözünde yaşamım başarının simgesi, fakat işin dışında çok az neşem oldu benim. İşin sonunda zenginliğim, alışmış olduğum hayatın bana getirdiği tek gerçeklik. Ölümle yüzleştiğim şu anda, yatağımda uzanıp hayatımı gözlerimde canlandırırken, farkettim ki gururlandığım bilinirliliğim ve servetim ölümün karşısında ne kadarda anlamsızmış.
Arabayı kullanmak için, size para kazandırması için birilerini işe alabilirsiniz ancak hastalığınızı taşıması için kimseyi işe alamıyorsunuz. Kaybedilen maddesel şeyler bulunabilinir ya da yerine başkası konur fakat kaybedildiğinde bulunamayacak ya da yeri dolmayacak tek şey var o da “Yaşam.” Şu an hayatınızın hangi sahnesinde olursanız olun, zaman ile, o sahne perdesinin kapanması ile yüzleşeceksiniz.
Ailenize, eşinize, arkadaşlarınıza çok kıymet verin ve sevin. Kendinize iyi davranın ve insanlara değer verin. Yaşlandıkça ve umut ediyorum akıllandıkça fark ediyorsunuz ki 300 dolarlık saat de 30 dolarlık saat de aynı zamanı söylüyor. İç huzurun bu tarz şeylerle elde edilemediğini anlıyorsunuz. İster first class ister ekonomi uçun, bilin ki o uçak düşerse siz de düşeceksiniz.
O yüzden umut ederim ki şunu anlarsınız; kahkaha attığınız, sohbet ettiğiniz, şarkılar söylediğiniz, kuzeyden, güneyden, doğudan, batıdan, cennetten ve dünyadan konuştuğunuz, ahbaplarınız, dostlarınız, eski arkadaşlarınız, erkek kardeşiniz, kız kardeşiniz varsa bilin ki gerçek mutluluk bu.
Çocuklarınızı zengin olması için eğitmeyin, onları mutlu olmaları için eğitin. Böylelikle büyüdüklerinde her şeyin fiyatını değil, değerini bilirler.
Yemeğinizi ilacınız gibi yiyin aksi halde ilacı yemek yerine yersiniz.
Sizi seven kişi sizi asla bırakmayacaktır. Bırakmak için yüzlerce neden saysa da mutlaka sizde kalmak için neden bulacaktır. Bilin ki insan ile insan olabilmek arasında çok büyük fark var ve bunu anlayan çok az insan var. Doğduğunuzda sevildiniz ve ölürken de sevileceksiniz. Bu arada kalan zamanı başarmak zorundasınız.
Hayattaki en iyi altı doktor güneş ışığı, dinlenmek, egzersiz yapmak, sağlıklı yemek, kendine güven ve arkadaşlar. Bunları hayatınızın her evresinde muhafaza edin ve sağlıklı bir ömrün tadını çıkarın.”
Şarjlı Diş Fırçası Seçimi
Elektronik ürünlere zaafımı bilen bilir, burada zaman zaman ürün seçimlerimi de paylaşacağım, derin bir süzgeçten geçirilmiş bilgiler olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Diş fırçalarını yaklaşık 6 ayda bir değiştirmemiz öneriliyor, bu zamana kadar da hep bu döngüde ilerlemiştim, hatta düzenli olarak da diş macunumu değiştiririm, o konuya da başka bir yazıda değişeyim :) Bu zamana kadar şarjlı diş fırçası kullanayım diye de bir durum yoktu ama tartar yapmaya yatkın bir diş ve diş eti yapım var, o nedenle plak denilen bu sistemlerin şarjlı diş firçaları tarafından daha kolay kırılabildiğini ve oluşmasının engellendiğini okuduğum için ben de araştırma safhasına girdim. Bu konuda öncelikli olan marka Oral-B, pek çok fırçası var, aynı zamanda şarjlı diş fırçası aldığında bir de ucunu almak gerekiyor dönem dönem, dolayısıyla onların da maliyeti önemli hale geliyor. Araştırma yaptıkça fırçaların arasında da çok fark olduğunu, kiminin diş eti işin daha sağlıklı olduğunu, kiminin daha gürültülü çalıştığını gördüm ve araştırma derinleşti. Bir akşam oturup yaklaşık 4 saaat bloglar senin, youtube benim kullanıcı görüşlerine bakarak Philips Sonicare HX9353/56 modelini satın aldım. Neden bu model, veya neden bu kadar çok para verdin diye soracak olursanız, nedenleri aslında şunlar:
1- Philips’in teknolojisi diş fırçalarına benzer bir yapıda, titreşimli olarak çalışıyor, Oral-B ise dönerek çalışıyor. Fırçalama yöntemi çok değiştirmeden daha iyi sonuçlar alınabileceğini okuduğum için yönüm Philips’e dönmüştü.
2- Tüm yorumları okudum, Amazon, Avrupa, Philips’in siteleri vs yorumlar gayet pozitif.
3- 5 modu var, eğer senin de diş etlerin hassassa ve kanıyorsa hassas modunun oldukça iyi çalıştığı söyleniyor.
4- Görünümü çok şık, yanında içinde şarj edebileceğin bir cam bardakla geliyor.
5- 30 gün koşulsuz iade garantisi var.
Yaklaşık 2 aydır bu fırçayı kullanıyorum, şimdiki aklım olsa alır mıydım? Yanlış cevap almazdım :) Neden dersen, şarjlı fırçaların modlarının açıkçası birbirinden çok farklı olmadığını hissediyorum, belki vardır teknik olarak ama benim için hepsi aynı gözüktü dolayısıyla bu kadar moda bence para vermeye gerek yok, psikolojik olarak normal fırçadan daha başarılı gibi hissettiriyor bu bir gerçek ama bunu bir de daha uzun dönem kullanımda değerlendirmek lazım. Günün sonunda eğer bugün bir şarjlı fırça almak isteseydim, yine Philips alırdım fakat en uygun olabilecek modelini alır ve yoluma bakardım, önerim de o olacak.
📷 Haftanın Fotoğrafı
Hep başkalarının fotoğraflarını mı paylaşıcaz, bu da benden olsun :) Haftanın fotoğrafı kısmında biraz kendi fotoğraflarımı paylaşmak istiyorum, hikayelerini de anlatabilirim böylece. Belki bilirsin Sirkeci’de iskelelerin hemen arka tarafında bir üst geçit vardı eskiden, ben o üst geçidi çok severdim çünkü kimse belki bilmez ama ters taraftaki apartmanın pencere yansımasından Galata Kulesi tam olarak görünürdü. Benim Istanbul’daki en sevdiğim temsili yapı Galata Kulesi, o bölgeyi çok beğeniyor ve fotoğraflıyorum, bu da o üst geçitten çektiğim fotoğraflardan biri. Tabii uzun pozlama ve yansıma efekti fotoğrafı diğerlerinden farklı yapıyor, sarı tonlamayı da gün batımına yakın bir saatte fotoğrafı çekerek elde etmiştim. Özellikle gün batımı veya doğumu saatlerinde bu tip manzara fotoğrafları çekersen ve bulutların olmasına da dikkat edersen, fotoğraflar oldukça etkileyici olur.
🎸 Haftanın Şarkısı
Beggin’i bilmeyen yoktur, bir de enstrümental olarak Josephine’den dinle bakalım beğenecek misin? Fingerstyle denen bu stil çok hoşuma gidiyor, hem şarkıyı çalıyor, hem de gitarla söylüyor gibi bir tarz.
🐦 Haftanın Tweeeti
Bu sözü çok seviyorum, duymadıysanız belki size de ilham olabilir.
Araba Kullan ve Müzik Dinle — driveandlisten.herokuapp.com
Şahane bir link buldum, Dünyanın çeşitli ülkelerinden şehirlere gidip araba kullanabiliyor ve müzik dinleyebiliyorsun. Ankara, Istanbul ve İzmir de var.
Bu Cuma da bu kadar :) Bültende olması gerektiğini düşündüğün şeyleri, düşüncelerini benimle paylaşırsan çok sevinirim. Bu epostaya cevap yazabileceğin gibi sosyal medya kanallarından da bana ulaşabilirsin:
Sevgiler,
Tahir