Güzel bir Cuma sabahından herkese merhaba 👋. Geçtiğimiz senelerle karşılaştırdığımızda oldukça uzun ve soğuk geçen bir kışın ardından güzel havalarda bu bülteni kaleme almayı, dışarıda güneşi görmeyi çok özlemişim doğrusu.
Bu hafta emailde bulacakların:
Aldığım En İyi Tavsiyeler
Hayat Pahalılığı ve Gençlerin Durumu
Haftanın Görseli
Haftanın Videosu
Haftanın Linkleri
Haydi başlayalım.
Aldığın En Güçlü / İyi Tavsiyeler Neler?
Bu aralar kelimelerin karşılıklarına TDK’dan bakmaya başladım, insanlara konuları açıklarken veya bunun gibi bir yazı yazarken de bana çok faydası olduğuna inanıyorum. Tavsiye için TDK şunları söylemiş: isim Öğütleme, yol gösterme.
Önümüzdeki ay 37 yaşını dolduracağım, 37 yıldır birileri bana bir şeyler söylüyor, ama bazıları aralarından sıyrılıyor ve hayatımın önemli parçaları oluyorlar. Bu hafta ben de bunları not almaya çalıştım, paylaşmanın fayda sağlayacağını veya en azından farkındalık yaratacağını düşünüyorum.
Bu arada sen de aldığın en iyi tavsiyeleri bana yazarsan sevinirim, sonraki bültenlerde paylaşabiliriz.
“Yapmak istemiyorsan yapma”
Kim söyledi: Babam
Hikayesi: Üniversitede makine mühendisliği okudum ve yaklaşık 2. yılımda bu işi yapmak istemediğime karar vermiştim. Hem okuldaki dersler bana çok hitap etmiyor, hem de geleceğimde bu işi en az 30-40 yıl yapacak olmak acı veriyordu. Tabii bu psikoloji içindeyken okulda da bocalıyor, derslere girmek istemiyor ve savruluyordum. Memlekete (Aydın) ziyaretlerimden birinde tam da dönüş saati yaklaşırken ağlamaya başladım, şikayetler, isteksizlikler, yapamıyorumlar… O sırada babam dedi ki: “Gitme o zaman oğlum, yapmak istemiyorsan yapma.”
Hayatımda ne değiştirdi: Ailemin desteğini her zaman arkasında gören şanslı insanlardan biriyim. Bu yukarıda gösterdiğim örnek sadece aklımda kalanlardan biri. Ben annesi ve babası öğretmen olan bir memur çocuğuyum, okulu bırakmak o nedenle aklımın ucundan bile geçmedi, ya da geçemedi diyelim ama yine de bu sözleri duymak bir kere daha özgüvenimi desteklemişti. O günden sonra gerçekten yapmak istemediğim şeyleri yapmamaya karar verdim, elbette ki bir alternatif yaratarak. O nedenle mühendislikten kısa zamanda uzaklaştım, kendime uzun dönemli planlar yaptım ve kendime inanmaktan vazgeçmedim.
“Yaş almak sizin için olgunlaşmak olsun eskimek değil”
Kim söyledi: MBA Hocam Selime Sezgin
Hikayesi: Üstte anlattığım mühendislik yapmama hikayesinin devamı olarak yüksek lisansta MBA yaparak pazarlama pozisyonlarına başvurabilmek istiyordum. Bahçeşehir Üniversitesi’nde okurken kısa zaman önce rahmetli olan hocam Selime Sezgin -ki hayatımdaki yeri ayrı olan 3 hocamdan biridir- bir derste üstteki cümleyi söylemişti. Bir arkadaşımın doğum günüydü ve kutlarken yaş almanın olgunlaşmak, kendini daha iyi tanımak, ne istediğini bilmek olarak tariflemişti, bazı insanların da sadece eskidiğini eklemişti.
Hayatımda ne değiştirdi: Karakter olarak zaten öğrenmeyi çok seven, sahip oldukları ile yetinmeyen bir yapım var. Özellikle iş hayatında bana benzeyen insanlarla çalışmaya gayret ediyorum ama yıllar içerisinde gördüm ki insanların ciddi bir yüzdesinin kendisi için bir planı yok, hayat neyi getirirse onu yaşıyorlar ve tam anlamıyla boşvermiş durumdalar. Hayatı yaşamanın her ne kadar doğrusu veya yanlışı olmadığına inansam da bu durum bana hocamın anlattığı gibi şu kelimeyi çağrıştırıyor: “Eskimek” Çalışmak, çabalamak benim için çok kıymetli, bir günümün önceki günümden daha iyi olması için uğraşıyorum, buna da devam edeceğim.
“Çocuğuna acırsan hayat ona acımaz”
Kim söyledi: Annemin arkadaşı xxx
Hikayesi: Her ne kadar biraz sert bir söz olsa da bu sözü de anlatmak istedim. Üniversiteyi kazanıp ailemden ayrıldığımda annem sık sık üzüntülü görünüyor ve endişelerini dışa yansıtıyormuş. (O dönem hatırlarsanız İstanbul’da bombalar patlıyordu, HSBC patlaması diye akıllarda kalmıştı) Annemin bu durumunu gören öğretmen arkadaşı xxx de üstteki sözü söyleyerek eklemiş: “Çocuklarımızın devamlı yanında olamayız, olursak da onlara zarar vermiş oluruz, onlar bizden apayrı bireyler, yapmamız gereken onların yanlarında olduğumuzu hissettirmek…”
Hayatımda ne değiştirdi: Çocuğunuz olduktan sonra hayat çok farklı, pek çok plan onların bakıcılarına, okullarına, kurslarına göre yapılıyor ama zorlanmalarına izin vermek de ebeveynliğin önemli bir parçası. Çok küçükken parkta kaydırağa çıkamadığında, büyüyünce bir legoyu yapamadığında uzaktan izlemek her ne kadar zor olsa da bir süre yapamadığını, sonra çabalayıp başardığını görmek gurur verici oluyor.
“Ayinesi İştir Kişinin Lafa Bakılmaz”
Kim söyledi: Fotoğrafçı Yusuf Kadri Şirinkan (Aslen Ziya Paşa’nın sözü)
Hikayesi: 2010 yılının Haziran ayıydı, benim fotoğrafçılıkla çok ciddi şekilde ilgilendiğim, profesyonel olarak para kazandığım ve çok önemsediğim zamanlar. Fotokritik diye bir web sitesi vardı eskiler bilir ve bu sitede günün fotoğrafçısı olmak bizim için çok önemliydi. Alttaki fotoğrafımla ben de günün fotoğrafçısı olmuştum:
Sonra bu fotoğrafın başka bir fotoğrafçı tarafından çekildiğini, benim ondan görüp -hırsızlık- yaptığım gibi suçlamalar oldu ve suçlamalar o kadar büyüdü ki hala Ekşi Sözlük’te adımı yazınca karşına o çıkıyor. Bu konu beni o kadar üzmüştü ki iş yerinde olduğumu (O dönem İBB’de çalışıyordum), ağladığımı çok net hatırlıyorum. Tabii beni savunanlar oldu, karşı tarafı destekleyenler oldu ama sosyal medya lincini sonuna kadar hissetmiştim. Arkadaşlar arasında kritiğini yaparken fotoğrafçılığı öğrenmemde önemli katkıları olan Yusuf Hocam üstteki sözü bana söylemişti.
Hayatımda ne değiştirdi: Bu gün benim hayatımı çok ciddi şekilde değiştiren, dönüm noktası günlerimden biridir. O günden sonra dışarıdaki insanların sözlerinden çok az etkilendim, daha fazla risk alabildim, kendi iç güdülerime daha çok güvendim. Birisi bana ne zaman bir suçlama ile gelse hala içimden bu ve benzeri durumları düşünürüm, özellikle görünürseniz, içerik üreticisiyseniz başınıza eminim ki bu tip çok şey geliyordur, nacizane tavsiyem eğer işinizi iyi yapıyorsanız ve buna inanıyorsanız bu pek çok şey için yeterlidir.
Aynı hatayı iki kez yapmak aptallıktır, yani hatalar yap…
Kim söyledi: İlk iş yerimdeki Hollandalı yöneticim
Hikayesi: İlk iş yerimde mühendislik gereği teknik ve çoğu zaman birbirine benzeyen işler yapıyorduk. Yine de yöneticim bazı şeylerin farklı yapılabileceğine beni inandırmak istemişti sanıyorum ki üstteki cümleyi kurdu.
“Aynı hatayı iki kez yapamazsınız. İkinci kez yaptığınız hata değil, tercihtir.” demiş Steven Denn.
Hayatımda ne değiştirdi: Beni etkileyen taraf biraz daha cümlenin sonu, özellikle iş hayatında sizi destekleyen bir yöneticinin olması çok güven verici bir unsur. Hollandalı olmasının biraz altını çizmemin nedeni tersi cümleleri çok kez yerli yöneticilerimden duymuş olmam: “Aman Tahir risk almayalım, Amerika’yı bir kere daha keşfetmeye gerek yok” gibi cümleleri sen de duyduysan yalnız değilsin. Risk almaya, güvenli olmayan sulara atlamaya devam…
“Eleştiriyi özel olarak, övgüyü ise herkesin içinde yap.”
Kim söyledi: Adını ne yazık ki hatırlayamadığım bir iş eğitiminde duydum.
Hikayesi: Yöneticiliğe ilk başladığım yıllardı, işe birilerini alıyor, birilerinden ayrılmak zorunda kalıyor, hızlı gelişen eticaret ekosistemine de uyum sağlamaya çalışıyorduk. Yani sadece işi değil insanları da yönetmeye başladığım dönemlerde yanlış yapmaya da açık olduğum dönemlerdi ki bu eğitimi aldım.
Hayatımda ne değiştirdi: Sadece iş yaşantısında değil sosyal yaşantımda da bu sözü yerine getirmeye çalıştım ve işe yaradığını çok net söyleyebilirim. Tersini yine bolca tecrübe etme şansım oldu, özellikle sert eleştirileri tüm ekibin içinde yönelten bir yönetici ile hiç kimse çalışmak istemiyor, moraller bozuluyor ve hatta işten ayrılmaya en hızlı şekilde geliniyor. Dolayısıyla mutlu ekip = mutlu hayatlar felsefesini benimsiyorum.
Hayat Pahalılığı ve Gençlerin Durumu
Bu aralar sanıyorum senin de etrafında en çok konuşulan şey enflasyon, zamlar ve dolayısıyla hayat pahalılığıdır. Ben de bu duruma kayıtsız kalmak istemedim ve biraz bunun üzerine düşüncelerimi paylaşacağım.
Üniversiteden mezun olduğum yılları düşünüyorum, 2007 yılı ve ilk işe başladığımda 1100TL’ye anlaşmıştık. Şimdi Google’dan baktım da dolar 1,30TL imiş, yani yaklaşık 850$ maaş alıyormuşum. İşe Eylül’de girmiştim ve Aralık ayında maaşımı 1750TL’ye yükseltmişlerdi. Bu da 1350$ civarına denk geliyor. Şu anda yeni mezunun 1350 x 16 = 21.600TL aldığını hayal edebiliyor musun? Haydi onu geçtim şu anda Türkiye’de 21.600TL maaş alan kaç kişi var? O zamanki kazandığım para ile 2 kişilik öğrenci evimde kirayı paylaşarak kalabiliyor, geri kalanıyla da istediğim her şeyi yapabiliyordum.
Şimdiki duruma kısaca bir bakalım. Ortalama yeni mezun mühendisin aldığı ücret yaklaşık 6-7bin TL. Hadi yukarıdan hesaplayayım: $435$. Yani yaklaşık benim o dönemde aldığımın 3’te 1i. İnanılmaz değil mi rakamlar?
Hayatta en önemsediğim şey hayal kurabilmek ve en korktuğum şey de umutsuzluk. Yeni mezun gençler nasıl hayal kuracak ve neye dair umutlu olacaklar? Üniversitelere sunum yapmaya sık sık gidiyorum ve tek çıkış yolu olarak yurt dışına gitmeyi gören o kadar çok genç arkadaşımla tanışıyorum ki…
Bu konuda yazılabilecek çok şey var tabii ama umuyorum en hızlı şekilde daha güzel günleri görürüz ve gençler tekrar hayal kurmaya başlarlar. Hayal kurulamayan hayatlar çok karanlık oluyor.
🖼️ Haftanın Görseli
Twitter’da takip etmeni şiddetle önerdiğim bir hesap var: visualizevalue. Yukarıdaki görsel de ondan alınma, bilme ve öğrenmeyi anlatıyor ve belki uzuuuun uzun anlatacağımız konu bir görselle ne kadar kolay anlatılabiliyor öyle değil mi?
🎸 Haftanın Videosu
Bu video benim :) Bültenlerin 12. sayısında piyano çalmaya heves ettiğimi ve bir Midi klavye aldığımı söylemiştim, ara ara uğraşıyorum ve bu noktaya gelmek benim için heyecan verici, o nedenle seninle de paylaşmak istedim.
Haftanın Linkleri
💰Dünyanın farklı yerlerinde yaşam ne kadar pahalı / ucuz?
Bu linkte çok güzel bir derleme yaparak hangi ülkede, hatta hangi şehirde yaşam ortalama ne kadara sürdürülebilir, bunu paylaşmışlar. Özellikle dijital çalışmanın bu kadar arttığı bir dönemde çok güzel hizmet.
0️⃣ İzleyicisi 0 (Sıfır) olan yayıncıları izlemek ister misin?
Bu siteye bayıldım. Dünyada pek çok yayıncı var ve biz ünlü olanları duysak da hiç izleyicisi olmayan da pek çok yayıncı var. Linke tıklayıp onlara destek olmak, yüzlerindeki gülümsemeyi görmek çok güzel, dene bence :)
Bugünlük bu kadar :) Bültende olması gerektiğini düşündüğün konuları, düşüncelerini benimle paylaşırsan çok sevinirim. Bu epostaya cevap yazabileceğin gibi sosyal medya kanallarından da bana ulaşabilirsin:
Sevgiler,
Tahir